Haberler:

[move]Türkiye'nin Elektronik ve Metal Dedektörlerini Buluşturan İlk Sitesi Teknoloji Ekibi'ne Hoş Geldiniz.[/move]

Ana Menü

SORULARLA TÜM YÖNLERİYLE DEFİNECİLİK

Başlatan Master Hunter, 10 Eylül 2007, 10:11:22

« önceki - sonraki »

0 Üyeler ve 4 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Ankebut

DEFİNE İŞARETİ KURALLARI 2

1-İşaret olarak bulduğunuz çizimlerde kesinlikle metrik sisteme göre bir ölçü aramayın. Yani santim veya metre ile ölçüm yapmaya kalkmayın. Genelde bir çok define işaretinde ölçüm verecek işaretler bulunmaz. Bazı işaretlerde bu tür ölçüm işaretleri bulunur ancak bunlarda uzunluk olarak , parmak, ayak, adım ve kulaç ile yapılan hesaplamalardır. İşarette hesaplama olduğunu nasıl anlarız? İşarete bakılır zincir halkaları olabilir, birden fazla çentik olabilir vb. işaretlerde bu tarz yapılmış oluşumlar kontrol edilir.
2-Aynı işaret farklı hesaplamalar  için kullanılmış olabilir. Mesela bir vatandaş haç işareti koyduğu taşın altına malını saklamış olabilir. Bir diğeri kaya üstüne yaptığı haçın belki 3 adım belki 7 adım önüne saklamıştır. Belki bir başkası haçın karşısındaki tepeye saklamıştır.
3-Define işaretleri kendi başlarına bir belirleyicilik taşımazlar ama işaretlerin üzerinde bir takım farklılıklar belirleyicilik taşır. Örneğin bir haç bir şey ifade etmeyebilir ama haçın bir ucu kesik olur, fazla olur, uzun olur kısa olur veya haçın yakınlarında oyuk olur çentik olur. işte bu gibi farklılıklar yön göstermede kullanılabilirler. Daha çok bu  tür garipliklere dikkat edilmelidir.
Linkback: Ynt: SORULARLA TÜM YÖNLERİYLE DEFİNECİLİK

Ankebut

DEFİNE İŞARETİ KURALLARI 3

1-Define işaretlerini rastlantısal olarak bulmaya kalkmayın. Siz işarete gidin. İşaret koyulabilecek yerleri tespit edin.
2-Saklayıcı define gömeceği yer için önce belirleyici ana bir işaret bulur. Sizde arazide bu yerleri önce görmeye çalışın. Bu yerler bilinen yerlerdir. Görülebilen yerlerdir. Kalıcı yerlerdir. Yol üzerlerindeki yerlerdir. Örneğin; falancanın değirmeni, falancanın türbesi, gelin kayası vb gibi bilinen yerlerdir.
Örneğin; falanca tepesi,falanca ormanlığı,yayla,kale vb yerler görülebilen yerlerdir.
Örneğin; bir kaya, bir çukur, şelale,duvar, mezarlık gibi kalıcı yerlerdir.
3-Öncelikle patika veya ana yol üzerinde dikkatinizi çeken yerler belirleyin. Bunlar belirleyici noktalardır.
4-Belirleyici yer tespitinden sonra ya işareti gösteren işareti arayın , ya da işaretin kendisini.
5-Belirleyici yer üzerinde çok aleni bir işaret varsa yani gizli değilse bu yön işareti olabilir.Asıl defineyi simgeleyen işaret başka bir noktadır.
6-Asıl definenin yerine yakın olan işaret her zaman ya kıyıda kenarda kalmıştır, ya da çok ufak boyutlardadır.
7-Belirli yerlerde saklanan define için işaret konulmaz. Bu tür yerlerde işaret aramayın. Örneğin; çeşmelerin içindeki veya yakınlarındaki  defineler.Değirmen içindeki defineler( oluk içinde ,taş altında, basamak içinde, önünde düzlük varsa içinde olabilirler) Evlerin içindeki defineler. Kalelerin oda içlerindeki defineler.Mağara içindeki defineler.Namazgah taşları , binek taşları, yalak taşları,vb . bunların üstlerine işaret genellikle konulmazlar.(istisnalar çıkabilir bunlar bu kaideyi bozmazlar)
8-İşaret gördüğünüzde kazılmış çukur veya çalışma görmüşseniz define alınmış diye sakın düşünmeyin. Buralar mutlaka elden geçirilmelidir.

...SİNYALCİ...

Sayın Ankebut teşekkürler saygılar
...DÜŞMANIN ATTIĞI TAŞTAN , DOSTUN ATTIĞI GÜL AĞIR GELİR BANA...

fearless_035

Ankebut usta saygilarrr dokturmussun vala
"Hayat bir tecrubedir yasamak gerekir.." ;)


"T€kNoLojī €kīBī"

Ankebut

İlgileriniz dolayısıyla çok teşekkür ederim. Saygılarımla

...SİNYALCİ...

Sayın Ankebut bu tılsım vb bunlar gerçekmi yoksa şehir efsanesimi saygılar
...DÜŞMANIN ATTIĞI TAŞTAN , DOSTUN ATTIĞI GÜL AĞIR GELİR BANA...

Ankebut

Alıntı yapılan: ...SİNYALCİ... - 26 Mart 2015, 05:45:23
Sayın Ankebut bu tılsım vb bunlar gerçekmi yoksa şehir efsanesimi saygılar
Ustam akşam eve geçince detaylı bir açıklama yapacağım aydınlatıcı olacağını sanıyorum.Saygılarımla

...SİNYALCİ...

...DÜŞMANIN ATTIĞI TAŞTAN , DOSTUN ATTIĞI GÜL AĞIR GELİR BANA...

Ankebut

TILSIMLI -SİHİRLİ-CİNLİ DEFİNELER NEDİR? GERÇEK MİDİR?


Bazı defineciler bu tür olayları anlatmaktadırlar, bizzat kendi yaşadığım bir takım ilginç olaylar olduğu gibi, ikinci ve üçüncü şahısların başlarına gelen olayları da bizzat dinledim. 
Bu olayları aslı şudur; gayri müslüm olan kimseler tarafından saklanan definelerin göze görünmez olması veya başka şekle dönüşmesinden ibarettir. Bu şekilde bir açıklama duyduğumuz zaman hurafe olarak değerlendirebiliyoruz. İşin özüne baktığımız zaman Yüce Kitabımız Kur'an-ı Kerim'de Hz. Musa (a. s) ayetlerinde mısırda büyücülerle olan karşılaşmada sihirbazların attıkları iplerin yılan olabileceğini biliyoruz. Göz yanılmasımı? değil, çünkü Musa (as) asasını atarak yılana dönüşen ipleri yuttuğunu biliyoruz. Yani sihirle farklı şekillere büründürme olabiliyor demek ki. Birde Hz.Süleyman (as) ayetlerine bakalım. Burada da belkısın tahtının getirilme olayında cinlerden biri sen tahtından kalkmadan ben onu getiririm diyor. Burada da bir cinnin maddeyi tayyı mekan yapmasından söz ediliyor, yani bir cin bir malzemenin yerini değiştirme yeteneğine sahip demek ki;
Peki gayri müslüm kişiler definelere sihir yaparken neyden faydalanıyorlar? Tabii ki cinlerden. Ancak sihre karışan ve defineyle haşır neşir olan cinlerde gayri müslüm taifedir. Normal bir müslüman cin bu tür işlere karışmaz. Dinimizde sihir ve büyü yapmak bizi küfre götürür.
Sihir yapılan define cinler yardımıyla koruma altına alınabilirler. Nasıl olur? Birinci örneğimde olduğu gibi define farklı şekillerde görülebilir. Bu genelde hayvan şeklinde olmaktadır ve genelde de yılan olarak belirtilmektedir. Bunun dışında kurbağa , arı vb bir çok hayvan görüldüğü anlatılmaktadır. Definenin kömüre dönüştüğü bir çok kereler anlatılmıştır. Yani define canlı veya cansız bir çok görünümde olabilir. Bunu birinci örnekten anlayabiliyoruz. İkinci örnekteki yer değiştirme olayıda ayetlerde belirtilmiştir. Bir dedektörle bakıldığı an görülüp kazılınca bir şey çıkmayabilir. Fakat bu illaki sihre bağlanmayabilir, dış etkenlerde buna sebep olabilir. Yani cihazda arıza olabileceği gibi yanlış ayarlamalar da bu tür sonuçlar yaşatabilir. Fakat bu definenin yerinin değişebileceği gerçeğini değiştirmez. Ben definelerin yer ve şekil değiştirme olaylarının gerçek olabileceğine inanıyorum ama bunu ayetlerdeki örneklere bakarak inanıyorum ve bana anlatılan olaylarda gördüğüm gerçek noktalara göre inanıyorum.
Cinlerin ve definecilerin bir ortak özelliği de aynı mekanlarda dolaşmalarıdır. Yani onların yurtları , mağaralar, virane yerler, ormanlar, dağ başları, tüneller, kuyular vb yerlerdir. Bu yüzden ortak noktamız aynı mekanlarda gezinmemizdir.
Doğal olarak onların yaşadığı yerlerde gezinildiği  ve ortamlarına zarar verildiği için bir tepki vereceklerdir. Mesela kazı esnasında duyulan garip sesler, atılan taşlar, değişik canlıların ortaya çıkması gibi. Define kazılarında veya araştırmalarında bu tür gariplikler ortaya çıktığında hemen define var şeklinde bir yorum yapmakta yanlıştır. Cinler kendi mekanlarından insanları kovmak isterler ama bu illa define var olduğu anlamına gelmemelidir.
Bazı okuyucular cinlerede inanmayabilirler. Ama vardırlar ben şahsım olarak çok fazla etkileşimde bulundum. Kulaktan dolma bilgilerle veya halüsinasylonlarla bu kanaata varmadım. İnanç konusu da değil. Yani bizzat etkileşimde bulundum.
Gayri müslüm insanlar, gayri müslüm olan cinleri kullanarak gömdükleri defineleri gizlerler. Bu hepsi için geçerli değildir.
Şimdi bu sihir nasıl bozulur? Sihirler sadece inancı zayıf olan ve gayri müslüm insanları etkilerler. Gerçek iman sahibi olan kişiler ise Ayet-el Kursi, Nas ve Felak surelerin okuyarak olay yerindeki cinleri uzaklaştırabilirler. Cinlerin uzaklaşmasıyla birlikte sihir etkisiz hale geçer. Ve artık defineciyi etkileyen bir büyü kalmaz.
Eskiler bu işler için en az 7 Ayet el Kursi okuyarak kazı yapacakları yerin etrafını daire içine alırlardı, define çıkınca içine bir parça atıp geri bırakır ve tekrar 7 Ayetel Kursi okuyarak çizdikleri daireyi silerlerdi. Böylece cinler bu daireden içeri girip definenin çıkmasına engel olamıyorlardı.
Bazı hacı hoca geçinen ama gerçekte cinci hoca olupta gerçek İslamla alakası olmayan tipler birde şunu tutturmuşlar. define üstüne kül döküp sabaha ne iz bulurlarsa onu kurban edecekler. Bunlara inanan çok cahil ve gözünü para hırsı bürümüş insanlar vardır. Aman bu tür hoca takımından uzak duralım ve bunları defedelim çevremizi de bu sahtekar ve küfre girmiş insanlar karşı uyaralım. Bunlar insan kurban etmeyi bile tavsiye eden yaratıklardır. Bunlardan mümkün olduğu kadar uzak duralım. Eğer ki, bir hoca ben yardımcı olayım deyip de sadece ayetlerle yardım ediyorsa bir zarar yoktur. Ancak İslamın dışında bir takım şeyler öneriyorsa tekmeyi basın gitsin. Bunlar hem küfre girmiştir hem küfre sokarlar insanı.
Saygılarımla




...SİNYALCİ...

Teşekkürler zahmet verdik saygılar
...DÜŞMANIN ATTIĞI TAŞTAN , DOSTUN ATTIĞI GÜL AĞIR GELİR BANA...

Ankebut

Alıntı yapılan: ...SİNYALCİ... - 26 Mart 2015, 21:58:46
Teşekkürler zahmet verdik saygılar
Bir şey değil ustam, kısıtlı bilgi verebildim faydası olmuşsa ne mutlu....Saygılarımla.

Ankebut

DEFİNE İŞARETİ KURALLARI 4

1-işaretlerle çalışmak isteyen arkadaşlar yanlarında mutlaka bir cihaz bulundursun.
Bu cihaz hem metal hem boşluk bulan bir cihaz veya bir kaç cihaz olabilir.
2-Dedektör olmadan hiç bir işaret çözülemez belki bir kaç rastlantı dışında.
3-Bulduğunuz define işaretleri gerçekse bu sadece yakınlarda bir şeylerin var olduğunu veya bir zamanlar var olduğunu anlatmaya yarar.
4-Mezar hediye sunumları ile kaya veya zemin altı mezarlarda bulunan yağmur oluklarını define işareti olarak görmeyin. Bunlar bizim bahsettiğimiz işaretlerden sayılmazlar. Kanal ve sunum oyukları zaten mezar ile birlikte yapılan işçilikten ibarettir.
5-İşaret bulunan yeri o bölgeden biraz uzaklaşarak veya yüksek çıkılacak bir yer varsa yüksek bir yere çıkarak kaba bir krokisini çıkartmaya çalışın. Bölgeyi uzaktan görmek bazen çok şeyler anlatır.
6-Araştırma çalışması yapacağınız yer uydu haritalarında görülüyorsa internetten bakmak fayda verecektir. Böylece patika yolların geçtiği yerler, toprak altında kalmış bina duvar kalıntıları izleri uydu haritadan çok rahat görülebilmektedir. Bir çok şehir bu yöntemle bulunmuştur. Uydudan bakılır patika yolların kesiştiği merkezler tespit edilirler. Tabii burada birden fazla patika yol olması gerekmektedir. Veya yeşillikler takip edilir, kayıp bir mezarlık varsa buranın üstü daha gür bitki ile kaplıdır. Ya da binalar topluğu kalmışsa yer altında, üzerindeki bitki örtüsü daha seyrektir. Ayrıca bu patika takibi ile kapatılmış mağaralar bile tespit edilebilir. Patika aniden bir kayanın önündü sonlanıyorsa iyi bir araştırma yapmak gerekir.




...SİNYALCİ...

Sayın Ankebut bu mezarları açmak dinen sevabı günahı nedir saygılar
...DÜŞMANIN ATTIĞI TAŞTAN , DOSTUN ATTIĞI GÜL AĞIR GELİR BANA...

Ankebut

DEFİNE İŞARETİ KURALLARI 5

1-Kuyu içi duvarlar örme taştan veya örme tarzı bir şeyler ile yapılmışsa, derinliğinin en fazla yarısına kadar olan yerlerde kuyu iç  duvarları üzerinde işaret arayın, illa şekil olması gerekmiyor, çentik ,çukur, çarpı, aklınıza gelebilecek her şey yapılabilir. işaret olan taşın arkasında büyük ihtimalle malzeme vardır ama siz siz olun cihaz kontrolü yapın.
2-Kale surlarında işaret aramak isterseniz duvarın her yerinde olabilir, üstünde, ortasında, altında, köşesinde kısaca her taş kontrol edilmelidir. Hatta taşlar yıprandığı için cihazla tüm taşları taramak faydalı olacaktır. Kale duvarları çok kalın olduğu için aynı araştırma metodunu arka yüzünde de uygulamak gerekir.
3-Duvarlar eğer beton tarzı ise işaret aramak gereksizdir, binaların duvar iç taraflarında saklanır malzemeler. Duvarların yola bakan kısmında işaret aramak boş iştir.Sadece bahçeye veya binalara bakan tarafta arama yapılmalıdır.
4-Evlerin duvarında ise çok nadirde olsa işaret bulunabilir ancak asıl yer binaların iç duvarlarıdır. Eğer bina dışında işaret aramak isterseniz boy seviyesini geçmeyecek olan oluşumlar aranmalıdır. Bu gömülerde genelde duvar içinde olmaz işaretin olduğu yerin ya alt kısımlarında ya da işaretin hizasında bir kaç metre uzağında olabilirler.
5-Dikilitaş tarzında bulunan oluşumlarda işaret olmayabilir , zaten dikiltaş kendisi bir işarettir. Ancak burada dikkat edilmesi gereken cihazla taşın alt çaprazından kontrol etmektir. Yani  dedektör taşın alt kısmına gelecek şekilde 45 derece açı ile kullanılmalıdır. Yoksa taşın altında olan malzeme sinyal vermeyebilir.
6-Köprü tarzı yerlerde ise işaret köprü ayaklarında aranır; işaret olan taşın altında veya birer tane yan taşlarında malzeme saklanabilmektedir. Aslında işaretli taşın çevresindeki yerleri kontrol etme üstteki diğer yerler içinde geçerlidir.

Ankebut

Alıntı yapılan: ...SİNYALCİ... - 28 Mart 2015, 21:32:39
Sayın Ankebut bu mezarları açmak dinen sevabı günahı nedir saygılar
Ustam bir mezara girdim, anında çarpıldım. İki tane kocaman siyah sinek geldi bir sağ elimi başparmak ile işaret parmak aramı soktu diğeri geldi sol elimin aynı yerini soktu. Hemde bir kaç saniye içinde, ellerim balon gibi şişti.
Bir tanesinde sadece çevresinde gezindim bir kaç saat beynimde ziller çalmaya başladı. Gerçi hala uslanmadık.
Ustam bu mezarlık konusuyla ilgili bir yazı yazacaktım hemen yazıp yayınlıyorum. Saygılarımla

Ankebut

MEZARLIKLARDA VE MEZARDA DEFİNE VARMIDIR?

İslami mezarlarda define adı altında ziynet eşyası bulunmaz. Ancak bazı üst düzey kimseler için mumyalama yapıldığı zaman veya toprağa direk gömülmeyipte bir mezar odası yapılmışsa, içine birtakım değerli malzemeler bırakılmışlardır. Bunlarda o dönem fazla bir değer arz etmeyip ancak günümüzde tarihi eser niteliği kazanmışlardır.
Gayri müslüm mezarlarda ise ölünün sevdiği değerli eşyaları mezarlara konulmuşlardır.
Mezarlar ikiye ayrılırlar bir sahte mezar, iki gerçek mezar.
Ülkemizde yaşayan veya savaş dönemlerinde ülkemizde bulunan yabancılar elde ettikleri gelirleri veya gasp eserleri yanlarında götürmedikleri zaman saklama yolunu seçmişlerdir. Bu yerlerden biriside mezarlardır. Gayri müslümler müslümanların mezarlara zarar vermediklerini bildiklerinden(bu eski dönem için geçerli)  ya sahte mezar  yapmışlar ya da gerçek mezarların içlerine defineleri  saklamışlardır. Sahte mezarların içinde  define tam merkezinde saklanmıştır. Ancak sahtedir gerçek mezar değildir. Yani bu tür yerlerin araştırılmasında bir sakınca yoktur.  Birde gerçek mezarları kullanmışlardır. Bu mezarlarda ise mezarın dış kafa veya ayak uç dış taraflarında saklamışlardır. Bunların alınmasında da bir sakınca olacağını sanmıyorum. Fakat birde gerçek mezarların tam orta noktasına ya cesedin tam altına bir metre kadar aşağısına koymuşlardır ya da ceset ile toprak yüzeyi arasına koymuşlardır. işte bunlar sorun teşkil edebilirler. Gerçi cesetin bir metre üstünde toprak yüzeyin atında kalan yerlerde cesede zarar vermeden alınabilir. Ancak hadislerde mezar üstüne basmak bile uygun görülmemektedir. Tabii bu konular için kesin bir evet kazılabilir diyene rastlamadım. Cesedin kemiklerine ve bulunduğu ortama zarar vermemek en iyisidir sanırım.

...SİNYALCİ...

...DÜŞMANIN ATTIĞI TAŞTAN , DOSTUN ATTIĞI GÜL AĞIR GELİR BANA...

Ankebut


Ankebut

ÜLKEMİZDE SATIŞI SERBEST OLAN PARALAR

Ülkemizde 2863 sayılı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu"nun 23. maddesine istinaden Osmanlı Padişahlarından Abdülmecit, Abdülaziz, V. Murat, II. Abdülhamit, V.Mehmet Reşat ve Vahidettin ve aynı çağdaki sikkeler, bu Kanuna göre tescile tabi olmaksızın yurt içinde alınıp satılabilirler. Bu paraları çarşıda pazarda bile satabilir ve satın alabilirsiniz. Ancak bu dönem öncesi olan paralar tarihi eser niteliği taşıdığından dolayı alım ve satımları izne tabiidir ve yasal kayıt altına alınmaları gerekmektedir

Ankebut

OSMANLI PARALARI TARİH OKUMA

Aşağıdaki tabloda Osmanlı döneminde kullanılan rakamlar verilmiştir. Paralar üzerinde bulunan rakamlar okunurken bazı arkadaşlar bu rakamları miladi tarih olarak anlayarak ellerindeki paraların tarihi eser olduğunu sanarak evde saklamaktadırlar. Oysa ki bilindiği gibi Osmanlı dönemi paraların üzerinde hicri tarihler bulunmaktadır. Örneğin Abdulmecit padişahımızın döneminde basılan bir paranın arkasındaki tarih 1255 yazmaktadır. Hicri olan bu tarih miladi tarihe çevrildiğinde 1839 yıllarına denk gelmektedir. Para alım satımı yapan arkadaşlar bu konuya dikkat etmelerinde fayda vardır.


Paylaş whatsappPaylaş facebookPaylaş linkedinPaylaş twitterPaylaş myspacePaylaş redditPaylaş diggPaylaş stumblePaylaş technoratiPaylaş delicious