Haberler:

Türkiye'nin Elektronik ve Metal Dedektörlerini Buluşturan İlk Sitesi Teknoloji Ekibi'ne Hoş Geldiniz.

Ana Menü

SORULARLA TÜM YÖNLERİYLE DEFİNECİLİK

Başlatan Master Hunter, 10 Eylül 2007, 10:11:22

« önceki - sonraki »

0 Üyeler ve 5 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Ankebut

Alıntı yapılan: acemi-usta - 25 Aralık 2014, 22:12:38
Alıntı yapılan: Ankebut - 25 Aralık 2014, 19:47:47
                   BİR VİDEODA BENDEN





Burada altın tuzağının nasıl kullanıldığına dikkat edelim.
ben  bu işin leğenini bile yaptım  valla yerine göreiyi verimi var  :P


Acemi-Ustam nasıl verim aldın..Mesela bir ölçü varmı? Veya bizim bilgilerimizin dışında farklı eklemek istediğin özel tiyolar varmı?
İlgilenen arkadaşlara biraz heves olsun..
Saygılarımla.
Linkback: Ynt: SORULARLA TÜM YÖNLERİYLE DEFİNECİLİK

Ankebut

#61
DÜNYADA SADECE TÜRKİYEDE VAR OLAN BİR MADEN VARMI EVET : ZULTANİT TAŞI-İŞLENİNCE ALTINDAN DAHA DEĞERLİ OLAN TAŞ.

Birçok insan bu ismi belki duymamıştır bile. Zultanit kristali dünyada sadece Türkiye-Muğla-Milas Selimiye yerleşimine 7 km uzaklıkta bulunan bir madenden çıkmaktadır. Son yıllarda bu taşa olan rağbet hem ülkemizde hem de dünyada artmıştır. Değerli taş uzmanlar bu taşı 2.derece saydam sınıfına sokmuşlardır. Ham olarak satış fiyatı gramı yaklaşık 61 tl gibi yüksek bir rakamdır. işlendiği zaman ise fiyat kat ve kat artmaktadır. Bu taştan sadece bu bölgede olduğu varsayılmaktadır. Peki ya gerçek böyle değilse ya ülkemizde başka yataklarda varsa. Ülkemizdeki zenginliklerin farkındamıyız. Belki de dağda ,ırmakta üstüne basıp geçtiğimiz bir çok değerli taş vardır. Bunları öğrenmek ve tanımak zorundayız.

Ankebut


Ankebut

#63
DEĞERLİ TAŞLARI TANIYALIM ANDAMOOKA OPALI-


Avustralya'nın Andamooka bölgesinde çıkmaktadır.

Not:Fotoğraflar üyeler tarafından görülebilmektedir.

Ankebut

#64
BANDED OPAL-BANTLI OPAL





Not:Fotoğraflar üyeler tarafından görülebilmektedir.



Ankebut

DEĞERLİ TAŞLARI TANIYALIM.

Herkese kolay gelsin dünyada ve ülkemizde halen çıkartılan değerli taşların ham olarak doğada bulunduğu şekilde olan görüntülerini yayınlıyorum ki, belki denk gelebiliriz diye. Bir çok taş ülkemizde bulunmamakla birlikte olmadığı anlamına gelmemelidir.
Saygılarımla...

Ankebut

#66
DEĞERLİ TAŞLAR- YEŞİM TAŞI

Genelde yeşil renkte bol bulunmasına rağmen çeşitli renklerde olanları da mevcuttur, ülkemizde Bursa Akpınar köyü civarında  yeşim taşına rastlanılmaktadır.

Ankebut


fearless_035

Emegine saglik ustam gerckten degetli bilgiler aklimizda olmasi herzamn arti katar bize
"Hayat bir tecrubedir yasamak gerekir.." ;)


"T€kNoLojī €kīBī"

Ankebut

#69
TÜRKİYE DE ELMAS YATAKLARI VAR MI?

Türkiye'de elmas olmadığı yönünde herkes hem fikir, ama daha düne kadar altın ve petrol de yok diyorlardı, oysa ki, en muazzam yatakların Türkiye'de olduğunu öğrendik. Ya diğer zenginliker......
Elmasın ham olarak en kötüsü karatı Amerika'da 2500 dolar civarı. Yani hamı bile yüksek gelir...
Elmasın nasıl oluştuğunu hala tam olarak çözebilmiş değillerdir. Herkes kendine göre bir teori oluşturmuştur. Eskiden ilk elmasın bulunduğu Hindistan ve Borneo dan başka bir yerde olmayacağı söyleniyordu peki gerçek böylemi?
Bu gün Botswana-Kanada-Amerika-Brezilya-Hindistan-Rusya-Avustralya-Endenozya-Demokratik Kongo-Orta afrika cumhuriyeti.....Aslında saymaya bile gerek yok,volkanik olan her yerde Kimberlite denilen bacalar içinde dışında buralardan geçen akarsularda kısaca her yerde ama ne hikmetse ülkemizde yok...zaten bizim ülkemizde hiç bir şey olmaz......
Daha geçenlerde Amerika'da Diamond Crater denilen milli parkta 12 yaşında çocuk 6 karatlık elmas buldu yaklaşık değeri 15 bin dolar. Amerika 'da bulunan bu parkta aramak serbest sanırım 15 bin civarı elmas bulmuş vatandaşlar tarafından....
Ülkemizde hiç mi krater yok, çok...Peki bizde yok mu?

Ankebut

ZİRKON-(ZİRCON)-TAŞI -DOĞADA ÇEŞİTLİ RENKLERDE BULUNMAKTA  MÜCEVHER YAPIMINDA VE ENDÜSTRİDE KULLANILMAKTADIR.


Not:Fotoğraflar yalnızca üyeler tarafından görülebilmektedir.

Ankebut




ÜLKEMİZDE HANGİ BÖLGEDEKİ AKARSULARDA ve YATAKLARINDA ALTIN BULUNUR


Aşağıda belirtilen yerlerin civarında bulunan akarsularda ister içinde su bulunsun veya kurumuş olsun altın parçacıklarına rastlanacaktır. Çücnkü bu civarlar altın yatakları bölgeleridir. Bu bölgelerden beslenen akarsular bu parçacıkları taşıyarak birikim yaparlar. Bu bölgelerden çıkıp denize veya göle karışan yerlerde kum içinde altın ince parçacıklar halinde bulunacaktır.


1-Kars -kağızman -darphane civarı
2-Artvin-cerattepe-seyitler-akarşen civarı
3-Rize -çayeli civarı
4-Gümüşhane -olucak-kaletaş-kırkpavli-mastra civarı
5-Giresun -asarcık civarı
6-Ordu-Sayaca-akoluk civarı
7-Tokat-Evliyatepe civarı
8-Kastamonu-Aşıköy-Bakibaba civarı
9-Erzincan-İliççöpler civarı
10-Sivas-Bakırtepe civarı
11-Elazığ -Keban-Fıratbatısı denilen bölge-zeytindağı-nazaruşağı  civarı
12-Diyarbakır-Ergani  civarı
13-İçel-Bolkardağı civarı
14-Hatay-Kisecikköy-akıllıçay civarı
15-Kırşehir -Terziali civarı
16-Ankara-Gicik civarı
17-Eskişehir-kaymaz civarı
18-Bilecik -söğüt civarı
19-Kütahya-gümüşköy-dağardı-karaağaç civarı
20-Bolu -sülüklügöl civarı
21-Uşak-kışladağ civarı
22-Manisa-sart civarı
23-izmir-emirli-ödemiş(küre)-bozdağ-efemçukuru-yamandağı(arapdağ)-ovacık civarı
24-Balıkesir-küçükdere-beyköy-balya civarı
25-Çanakkale-şahinli-akbaba-madendağ-kartaldağ-altınoluk civarı
26-Kırklareli-iğneada civarı

Ankebut

NEHİRDE ALTIN ARAMASI YAPMAK İSTEYENLER İÇİN OLMASI GEREKEN BAZI MALZEMELER

Detaylı bir şekilde arama yapmak için malzeme çok ama başlangıç isteyenler için bunlar yeterli olacaktır.

Ankebut

DEĞERLİ TAŞLARDAN YAKUT-KİM BİLİR BELKİDE AYAĞIMIZLA BİNLERCE LİRALIK TAŞLARIN ÜSTÜNE BASIYORUZ.

acemi-usta

Alıntı yapılan: Ankebut - 24 Ocak 2015, 23:06:10
NEHİRDE ALTIN ARAMASI YAPMAK İSTEYENLER İÇİN OLMASI GEREKEN BAZI MALZEMELER

Detaylı bir şekilde arama yapmak için malzeme çok ama başlangıç isteyenler için bunlar yeterli olacaktır.
bende var bunlardan bir kısmı bir 2 yerde deneme yaptım gerçekten güzel çok ufak  bikaç parçacık buldum ama ne yazıkki memleketin insanı insana rahat vermiyor yani anlayacağın yok orman bekçisi yok meraklı köylüsü yok efendim ben muhtarım burası benim küyümün bölgesi-- yok dedemin gölgesi :D  biraz zor  serbest aramak
bir mazlumun sesi onu duymak isteyene ulaşır duymak istemeyen zaten ona zulüm edendir

Ankebut

#75
Alıntı yapılan: acemi-usta - 29 Ocak 2015, 19:49:44
Alıntı yapılan: Ankebut - 24 Ocak 2015, 23:06:10
NEHİRDE ALTIN ARAMASI YAPMAK İSTEYENLER İÇİN OLMASI GEREKEN BAZI MALZEMELER

Detaylı bir şekilde arama yapmak için malzeme çok ama başlangıç isteyenler için bunlar yeterli olacaktır.
bende var bunlardan bir kısmı bir 2 yerde deneme yaptım gerçekten güzel çok ufak  bikaç parçacık buldum ama ne yazıkki memleketin insanı insana rahat vermiyor yani anlayacağın yok orman bekçisi yok meraklı köylüsü yok efendim ben muhtarım burası benim küyümün bölgesi-- yok dedemin gölgesi :D  biraz zor  serbest aramak


Acemi ustam yedi kat yabancı gelse önünde eğilir bu insanlar, her türlü kolaylığı gösterirler.


Bir gün komşusu dua ediyormuş, Allah'ım bana bir katır komşuma iki at nasip et.
Komşusu pencereden dinlemiş hemen açmış ellerini, Allah'ım sakın komşumun duasını kabul etme ben iki at falan istemem yeter ki komşuma katır verme.


Bu kafalardan çok var memlekette.....



acemi-usta

uludağdan akan bir dere  var  birgün  derede arama yaptım leğenim küreğim v.hsl  bütüm malzemem yanımda  önce çoban geldi o gitti başkası geldi inanırmısın bir saatin içinde 7-8 kişi geldi gitti hep aynı soru  kimine sudan kurşun toluyom kine demir tozu kimine böcek fosil  dedim son muhtar eşeklen geçti hemşerim  hayırdır  ne aran buralarda   onada balık yumurtası arayom dedim ve toplayıp döndüm orda n   ----eee kalkıp altın arıyorum  diyemezssin yedi köyden kovarlar vallahi  :D
bir mazlumun sesi onu duymak isteyene ulaşır duymak istemeyen zaten ona zulüm edendir

Ankebut

#77

ANADOLU UYGARLIKLARI  HAKKINDA KISA BİLGİ-FRİGLER

Milattan önce yaklaşık 1200 lü yıllarda Balkanlar tarafından Anadoluya gelerek yerleşen bir toplum olduğu sanılmaktadır. Genel olarak Anadolu'nun batı bölgesi ağırlıklı olmak üzere yerleşik bir yaşantı kurmuşlardır. Anadolu'nun büyük bir bölümünde etkilerini görmek mümkündür. Frigler Milattan önce 500 lü yıllarda ortadan kalkmıştır.
Eserlerinde geometrik şekiller , hayvan, bitki ve insan figürleri kullanmışlardır.
Mezarlarında çıkan eserler, tunç tabak ve sunu eserleri ile,kazanlar,fibula denilen çengelli iğneler,kemer tokaları, ahşap mobilyalar,seramik eserler,dokuma eserleri bulunmuştur. Frigler dokuma kilim konusunda çok ustaydılar. Geometrik desenli kilimler üretmişlerdir.
Yapı malzemeleri ahşap, taş ve kerpictir. Bina zeminlerinde doğal çakıltaşlarından yapılma mozaikler ile süsleme yapılmıştır. Evlerinin dışında ise taş plakalardan kaplama yapılmış ve bu plakalar geometrik şekiller ,insan ve hayvan kabartmalarla süslenmiştir.
Friglerin en önemli özelliği mezar tümülüsleriydi. Genelde ahşap malzeme kullanılarak yapılan mezar odaların üstleri ağaç kütükler ile çatı ile kapatılır, üstüne taşlar koruyucu olarak konulur , üstüne kil katman ve son olarakta toprak ile doldurulurdu. Küçük boyutlu tümülüslerde Mezar odaları yapılan tümülüslerin tam merkezine yapılmazdı. Merkezden biraz yana doğru saparak yaparlardı.Büyük tümülüslerde ise mezar odası tam merkezde olurdu. Ayrıca mezar odalarının etrafına koruyucu duvar örülmez ve odaya giriş için tünel yapılmazdı.
Ölüler tahta bir sedir üstüne yatırılırdı.Mezar odalarının içine ölü hediyeleri konulurdu. Bu eşyalar genelde tunç ağırlıklı olmak üzere altın ,gümüş ve bronzda bulunmaktaydı. Ancak millattan önce yedinci yüzyıldan sonra ise ölülerini yakmaya başladılar ve mezar odasının içinde küllerini bıraktılar.
Frigler önemli kimseler içinde kaya mezarları yapmışlardır ancak bunlar soyguna uğramışlardır.Ayrıca bazı ölüleride yerde bulunan kaya içlerine oydukları mezarlara gömmüşlerdir.
Ahşap yapılarda genelde çivi kullanmazlardı bunun yerine kertik yaparak birbirlerine geçirmeyi tercih ederlerdi.

Ankebut

EŞKİYA BELGELERİ

İnternette dolaşıp duran bir sürü yazı çizim vs bulunuyor. Osmanlı  döneminde ya da yaklaşık 100-200 yıl önce ülkemizin içinde ve çevresinde dolaşıp  duran bir sürü korsan ve eşkiyanın yaptığı soygunlar ve gömdükleri eserleri anlatmaktadır. Orjinal eserin nerede olduğu meçhul..Kimin ortaya çıkarttığı meçhul...Her kafadan bir ses çıkıyor.Bunlar gerçek mi , yoksa sahte mi  diye..Kimi masal ürünü olduğunu söylüyor, kimi yabancıların ülkemizdeki insanların kafasını karıştırmak amacıyla olduğunu söylüyor...Ancak yapmış olduğum araştırma da hiç te sahte olmadıkları anlaşılıyor. Bir çok isim bir çok bölgeye işaret etse da günümüzdeki isimlerle bir yere varılmayacağı bir gerçektir. Bu yazıların çözümü ancak yöresel isimlerin ve yer adların bilinmesiyle çözümlenecek bir olaydır. Bahsedilen yerlerin hemen hemen hepsi gerçek yerlerdir. Yaklaşık 100 yıl önceki haritalar ve yerleşim yerleriyle yöresel adlandırmalar birleştiği zaman gerçek ortaya çıkmaktadır. Bu sebeple bu araştırmaları yapan arkadaşların bu şekilde araştırmaları gerekmektedir. Bahsedilen yerler genelde Marmara bölgesi ağırlıklıdır. Çözümlemesi karışık gibi görünse de bazı paragraflar iç içe geçmiş ve sıralaması değişmiştir, bu sebeple karman çorman görülmektedir. Bu konuyla ilgili çalışan arkadaşların daha detaylı çalışmasını ve daha dikkatli çalışmasını tavsiye ediyorum. Gerçekliğini biz tartışırken bir çok insan bu işin üstüne çok düşüyor özellikle yabancılar bu işle çok ilgileniyorlar. Bu belgelerde bahsedilen bir çok  hazinenin  artık yerinde yeller estiğini büyük bir yüzdeyle tahmin ediyoruz.
işte size benzer konularla ilgili bir haber , umarım anlamanıza yardımcı olur.
http://www.samsundahaber.com/samsun-haber/amerikali-askerler-samsundaki-hazineleri-caldilar-h7587.html

Ankebut

#79

OSMANLI DÖNEMİNDE ÇETELER VARMIYDI YOKMUYDU TARTIŞMALARA BİRKAÇ ÖRNEK
Dünden bugüne küçükçekme sayfa 109-110 salih şahinin kitabında eşkiyalardan 117 kişinin yakalandığı bildirilmiştir.
4 Kasım 1900 yılı ikdam gazetesinde eşkiyaların 7 kişilik kafileleye saldırdıkları bildirilmiştir
Eşkiyalar tarafından Trabzon posta müfettişlerini niksara 4 saatlik mesafede gasp ettiler.
Evliya çelebinin eserlerinde Kara Haydaroğlu Mehmet eşkiyasının osmanlıyı uğraştırdığından bahsetmektedir.
Dr cihan özgün'ün kitabında 1820 li yıllarında kuşadası va aydın civarında eşkiyalık yapan rum çetelerden bahseder. Osmanlı İmparatorluğu'nun Son Zamanlarında Eşkiyanın Gölgesinde Bir Kaza: Kuşadası A Town under the Shadow of Bandits in the Late Ottoman Empire: Kuşadası isimli kitabıdır.
20 ocak 1904 yılındaki bir belgede ermen antranik isimli çete liderinin bir grup eşkiya ile soson dağlarında dolaştıkları bildirilmektedir.
İstanbul adapazarı arasında 120 kişilik rum eşkiya gruplarının dolaştığı bildirilmektedir.
Vidin valiliğini ele geçirip yağmalayan Pazvanoğlu osman,için osmanlı askerlerine 380 ton un harcamıştır.
1800 lü yılların başında manav ibrahim kırklarelini haraca bağlamıştır. Osmanlı manav ibrahim çetesi için 30 bin asker görevlendirmiştir.
Eşkiya atanise çorluda tren kesip beş avrupalı tüccarı kaçırmış onbin altın fidye alarak serbest bırakmıştır.
Devlet kaynaklarına göre cumhuriyet dönemine kadar topraklarımızda faaliyet gösteren çete gruplarınin sayısı 125 adetti.
Kaynaklara göre rize ve çevresinde  30 a yakın eşkiya grubu dolaşmaktaydı.
Trakyada bulgar petra isminde eşkiya reisinin olduğu rivayet edilmektedir.
Çatalca'ya eşkiyaya yataklık ettikleri bazı soygunlara karıştıkları iddiasıyla tutuklanan Hıristodoli'nin ve Todorakioğlu Dimitri'nin delil yetersizliğinden bırakıldığı bildirilmiştir.
Vize'de Pınarhisar ve Kırkkise'ye giden Posta 'nın Pazarlık Boğazı'nda saldırıya uğradığı bildirilmiştir
Vize yenicede bulgar eşkiyaların saldırdığı ve dördünün öldürüldüğü yazılmıştır.
Edirne ve kırkkililise civarında eşkiyaların saldırdığı,
Soğucak ve zogaviş köyü civarında eşkiya ile mücadele edildiği,
Pınarhisar ve balabancık köyü civarında eşkiya peşine düştükleri belirtilmiştir.
Vize kazası civarında eşkiyaların bir ormana yüklü miktarda para sakladığı ve aranması gerektiği,
Tekirdağ saray ilçesindeki eşkiyanın istanbul civarına gelecekleri bildirilmiştir.
Rumlardan kurulu Katarlı Mariga çetesinin etrafa saldırdığı bildirilmiştir.
Vize metropolidinin çetelerle işbirliği yaptığı belirtilmiştir.
İzmir civarında rum çetelerinin etrafa saldırdığı belirtilmiştir.
TARİHİ SÜREÇTE MÜBADELENİN SEBEPLERİ VE LOZAN'DAKİ MÜBADELE KONUSU isimli çalışmada ve 2009 yılında Yrd.Doç Dr. Güler YARCI arşiv belgeleri ışığında vize isimli sempozyumda bu konulara değinmiştir.
Yazmaya sayfaların yetmeyeceği için olayları isimleri kısa kısa vermeye çalıştım. Amaç şu ki ; bir dönemler çetelerin gerçekten her yeri soyup soğna çevirdiği, ahalide ve osmanlı devleti'ne ait yerleri soyduğu ve bu çaldığı malzemeleri bir yerlere saklamış olabileceklerine dair resmi bir kaydında olduğu ve benzerlerininde olabileceğidir.



Paylaş whatsappPaylaş facebookPaylaş linkedinPaylaş twitterPaylaş myspacePaylaş redditPaylaş diggPaylaş stumblePaylaş technoratiPaylaş delicious