Haberler:

[move]Türkiye'nin Elektronik ve Metal Dedektörlerini Buluşturan İlk Sitesi Teknoloji Ekibi'ne Hoş Geldiniz.[/move]

Ana Menü

AV_BALIK ve DOĞA

Başlatan nişancı, 29 Mayıs 2013, 08:22:48

« önceki - sonraki »

0 Üyeler ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

nişancı

arkadaslar sitede bulunan bütün avcı balıkcı arkadaslarımızı anılarını tazalemek  ,önerilerini  ve  tecrübelerini bizlerle paylasmak icin davet ediyorum.
Linkback: AV_BALIK ve DOĞA

onur600

çok güzel bi konu olmuş bende bu konuda bişeler paylaşabilirim...
çoğu insan avcılığı bi vahşet olarakda görsede,hiçde alakası yok.
benim avcılığın hoşuma giden tarafı kar yağarda siz o dağlarda ovalarda dolaşırsınız en ufak bi ses yok tek duyulan yürürken o kar üzerinde oluşan tuhaf ses...öyle kafanız deşarz olurki karşınıza bi av da çıksa hadi ordan dersiniz...
ama bu işin en sevmediğim yanı ayaklarınız ıslanırda farkına varırsanız üşürsünüz,gerçi belli bi süre sonra o ıslaklık ayaklarınızı ısıtmaya başlar...

LÜZUMSUZ İSE SÖNDÜR...

Delilik, şüphesiz aptallıktan daha iyidir...

nişancı

onur kardes sendemi giderdin ava  hatıralarını bekliyorum , ava  giderken icinde bir heycanla kıpır kıpır  gidersin  aksam olup  eve dönerken yorgunluktan harap ,bitap düsüp daha gitmeyecegim dersin  . Sabah bakarsınki bir topuk karı yagmıs duramassın  bir yılan gibi sokar seni ve düsersin yollara yine cıkarsın daglara . Bu nasıl bir tutku ki  70 yasında  insanlar tanıyorum hala av hatıralarını anlatırken san ki o günleri tekrar yasıyorlar  öyle heybetli ve tatlı anlatırlarki  sobanın basında onları dinlerken kac bardak cay ictigini hatırlamassın .

onur600

valla o kadar çok anı varki zaman buldukça anlatırız...
ben kırsal kesimde yaşıyorum avcılık bana daha orta okula giderken öğretilmiş bi sevda...ilk başları atış yaparken ağaca yaslanırdım düşmeyeyim diye...bi ansiklopedi kadar bilginiz olur hayvanlar alemiyle ilgi ..
kışın kar yağacak diye beklemek perdenin kenerından dışarıyı gözlemek ayrı bir zevktir...
evet benim de tanığım yaşlı kurtlar var öle anılar varki onların gençliğinde okadar çok keklik varmış ki inan yaylımdayken anaç olanları seçerdik derler...şimdi o hayvanlar yok artık zehirenip gittiler tarımda kullanılan zehirli maddeler malesef toplu ölümlere yol açıyor avlamayla av bitmez..
bu arada benim avrupa bi çiftem var dede yadigarı...yeterki bi saçma değsin kaçış yok :)
LÜZUMSUZ İSE SÖNDÜR...

Delilik, şüphesiz aptallıktan daha iyidir...

nişancı

eski yapımlar öle , namlu ici kromsuz  aynen öyle tek sacma degsin yeter  zehirleyip bırakıyor, direk düsüyor  aslında  cok iyi yaralı gitme ihtimali yok  bazı av tüfekleri var  gerci kullandıgın fişekte  önemli tabide avı deler gecer av düsmez gider bir yerde kalır , nerde o eski horozlu cifteler ))) markası nedir onur .

syo

Ben tüfek avına gitmiyorum artık sadece balık avına gidiyorum.Balık avıda çok zevkli tavsiye ederim.
BİR NAMAZLIK SALTANATIN OLACAK TAHT MİSALİ O MUSALLA TAŞINDA

nişancı

kardes hangi balıga gidersin  ,yayın sazan alabalık turna  ,balık avıda güzeldir  sercen oltaları takacan zilleri   yakacan semaveri oh  ziller  öttükce  degme keyfine . 

devriye20

köstebekk avlanma belgen yoksa yiyecen 6 bin tl cezayı

nişancı

yok canım okadarda  degil abartmayalım lütfen ,elbet belgesiz avlanmanın  cezası var ama o kadar degil. Daha dogrusu bir kac kıssası var ,bunlar nerde avlandıgın ava yasak veya serbes bölge ,silahında takoz varmı 2+1 yani avla yakalandınmı keklik veya tavsan ayrı ayrı  miktarlarına göre tazminatları var  ama dedigin gibi en güzeli belge almak 140 vergisi  birde av pulu  50tl  riske degermi .

makintel

Saçmalarla dolu bir konu... '' saçmalıklarla değil ''... barutlarla, saçmalarla...paylaşacağımız kareler çok...iştirak edeceğim elbet kısmet olursa ilerliyen zamanlarda... şimdi bizde işler çok ; malum, hasat zamanı... herkese selâmlar.
Mert düşmanla Dünyanın bir ucuna git, kalleş dostla bir adımlık yolculuğa çıkma...

nişancı

sanırım sizden cok sey ögrenecegiz makintel ustam, herzaman tesriflerinizi bekleriz, saygılar.

makintel

sanırım sizden cok sey ögrenecegiz makintel ustam

::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::

Pek zannetmiyorum, şaşkınlıklarla dolu bir insanım...göreceğiniz gibi de  deli doludur filmlerimin her karesi ve ipe sapa da gelmez...  selâmlarımla  köstebekk ustam.
Mert düşmanla Dünyanın bir ucuna git, kalleş dostla bir adımlık yolculuğa çıkma...

syo

Ben alabalık,sudak,turna avına gidiyorum bu günlerde iyi alabalık tutuyorum.
BİR NAMAZLIK SALTANATIN OLACAK TAHT MİSALİ O MUSALLA TAŞINDA

syo

Kayseride deniz olmadığı için tatlı su balıklarıyla yetiniyoruz.Deniz gelirse o zaman diğer deniz balıklarınıda tutarız:)
BİR NAMAZLIK SALTANATIN OLACAK TAHT MİSALİ O MUSALLA TAŞINDA

nişancı

kardes yamulada güzel alabalık cıkıyormus, alıyorum haberlerini . Ama uzunyaylanınkini tutmuyor tat olarak. rasgele

makintel

 Kalbur ve gözer kapanı kurarak başladı bu adı batasıca tutku... sapanla ilk kuşu vurmuştum...elime aldım, cicili bicili bir kuştu ve minicik gagacığı bir yana yıkılmıştı zavallı hayvancığın...zilleri koyverdim, başladım hüngür hüngür ağlamıya...daha sonra mahallenin avcısı haline gelip, büyük küçük demeden kuşları hizalayıp sıralamıya başlamıştım... tabi yanımda da bir yığın yaver...o tarihlerden itibaren gaddarlık, acımasızlık hızla artarak devam etti...dedemin çok yakıcı olan çiftesiyle de ilk ateşettiğim zamaz tam bir hafta çenem acıdı    ama işin garip tarafı ıskalamadım ve hedefteki saksağan  palas pandıras yerdeki sapsarı sonbahar yaprakları üzerine indi...  sanki iyide haltetmişim gibi  birde ballandıra ballandıra anlatıyorom demi... eh !..  devam ederiz belki yine... 
Mert düşmanla Dünyanın bir ucuna git, kalleş dostla bir adımlık yolculuğa çıkma...

devriye20

köstebekk usta burada göl vardır yasakmış gölde balık tutmak 6 kisiyi yani kısacası ......z leri jandarma yakalıyor adam larda yok yok bot 20 kare germe cadır kac tane olta oldugu belli dehil  adamlara  yani altı kisiye jandarma 30 bin tl ceza yazmış bunun gibilerini ne yapmak lazım saygılarımla

syo

Pınarbaşınada gidiyordum fakat yamuladaki alabalıklarda çok lezzetli oldu etleride pembe aynı somon gibi büyüklükleride çok iyi birde yer çok yakın daha ne isteyeyim.Levrekte tutulmaya başladı pazar günü 70 cm uzunluğunda 3kilo400 gram bir levrek tuttu arkadaşım.
BİR NAMAZLIK SALTANATIN OLACAK TAHT MİSALİ O MUSALLA TAŞINDA

makintel

Maceraperestlik parayla pulla değil ya...hatırı sayılır cinsten sıcağı olan bir gündü...kafadar dört arkadaş karar verdik serpme ile balık tutmak için gitmiye...  ikâmet ettiğimiz çivardan bir hayli uzakta bulunan, içersine çağlıyan'ın döküldüğü derin bir gölet idi bu teşrif buyuracağımız yer...müze müdürü arkadaşımız keşfetmiş daha önceleri orasını...hayli bol ve iri balıklar çıkıyormuş...gerekli hazırlıklarımızı palas pandıras yaptıktan sonra  atladık motorsikletlere...bende o tarihte, kaçakçıların kullandığı, rus malı azman bir motorsiklet vardı; çalıştığı zaman yerleri zıngıldatan, kocaman cantlarıyla çamurluklar arası bir kilometre boyutunda ve pulluk bağladığında  sürmem- çekemem demiyen cinsten  yemini fazla almış heybetli bir devasa...
Önümüzden kekliklerin uçuştuğu, etrafı derin uçurumlarla dolu kıvrımlı yolları geçtikten sonra   U dönüşü ile tali bir yola girdik. İçersinden geçeceğimiz köyün yolu idi bu... yaşadığımız yerin sınırları içersinde değildi bu köy... biraz ilerledik, ne görürsün ; yolun sağında kocaman bir levha ve üzerinde de üstüne basa basa yazılmış  canımızı sıkan bir yazı :
''...........sınırları içersinde her nevi avcılık yasaktır'' !...  moralimiz denizde kaybolmuş kaptan oldu... gel de  neşe ile avaz avaz , ünliye-ünliye  telgrafın tellerini söyle şimdi... sekiz on metre gidiyoruz yine aynı levhalar yine aynı yazılar...    '' ..........sınırları içinde her nevi avcılık yasaktır!...''  bir şeye yasak denildimi benim isteğim hemen kırılır zaten...söylene söylene yolumuza devam ettik... yamacı çıktıktan sonra  düzlük bir alan başlıyordu...köyün kurulduğu konum burasıydı... tam o kısma vardığımızda, onbeş- yirmi metre uzağımızdaki köy kahvesinin halkı hep birlikte ayağa kalkıp bağırarak durmamızı söylediler... durduk;  gelişleri hiç te dostça değildi...
_ Nereye gidiyonuz böyle, dedi içlerinden birtanesi.  Gerçi nereye gittiğimiz, motorsikletin arkasındaki tava'nın sapından belli idi...
_Şöyle bir gidiyoruz, dedim.
_Ne var o tarafta, ziyaret yerimi var! diye kükredi bir diğeri...
_Canım, dedim; gezme amacıyla şöyle bir gidiyoruz...
_Görmedinizmi o yol boyundaki levhaları! diye yaygara yaptı birtanesi...  Birden bire benim kafamdaki şapka gökyüzüne fırladı :
_O levhalar üzerinde motorsiklet giremez diye bir şey yazmıyor! dedim...Elimde olmadan gayriihtiyari bağırmıştım böyle...
_ Siz de gidin bakalım ! dediler...
-Bizde gidiyoruz bakalım dedim... ve hızla sürdük motorları tornistan, köyü geçtikten sonra aşağıya doğru tekrar meyillenentozu toprağa kattığımız engebeli dere yoluna... Bu kadar hiyanet insanlar görmedim... tarlalarında çalışanlara selâm veriyoruz, selâmlarımızı almıyorlar...         Arkadaşlar,fazla uzattım... sonunun ne şekle dönüşeceğini kestiremiyeceğiniz bu gizemli yolculuğun ve avcılığımızın akıbetini daha sonra anlatayım... Hoşçakalın...
Mert düşmanla Dünyanın bir ucuna git, kalleş dostla bir adımlık yolculuğa çıkma...

syo

Allah Allah merak ettim neresiymiş burası yahu. Belki köylünün de canına tak ettirdi bizim millet. Ama karşılama hoş olmamış tabii
BİR NAMAZLIK SALTANATIN OLACAK TAHT MİSALİ O MUSALLA TAŞINDA


Paylaş whatsappPaylaş facebookPaylaş linkedinPaylaş twitterPaylaş myspacePaylaş redditPaylaş diggPaylaş stumblePaylaş technoratiPaylaş delicious