iki havacı askerin fotografı

[mstf123]

Çanakkale Savaşı sırasında çekildiği belirtilen ve askerlerin görüntüsü nedeniyle "hangi koşullarda mücadele edildiği"nin simgesi olarak bir anda yayılan "Meçhul Asker" fotoğrafı ile ilgili iddialar tartışılıyor. Geçtiğimiz haftalarda, bu fotoğrafın Çanakkale Zaferi'nin elde edildiği 1915'de değil, 1918'de çekildiği ve görüntüdeki kişilerin asker değil, "hurdacı" oldukları iddiası basında yeraldı.

Fotoğraftaki kişilerin, Malatya'nın Yeşilyurt İlçesi Kadiruşağı Köyü'nden savaşa giden ve dönmeyen askerler oldukları, "akraba" iddiasında bulunanlarca öne sürülmüş, Malatya'da bazı basın organlarınca da haber yapılan bu iddialar, malatyahaber.com'da 21 Eylül'de yayına konulan bir haberdeki detaylarla, "doğru değil" iddiasıyla kanuoyuna duyurulmuştu.. (malatyahaber'in söz konusu haberine sayfanın altındaki linkten ulaşabilirsiniz)

Fotoğrafla ilgili olarak, son iddialar ise şu şekilde yansıtıldı:

....

Meçhul Askerler Sahte Çıktı!..

Pilot değil hurdacı!

Çanakkale'nin Fedakar Havacıları adıyla Türkiye çapında e-mail ile herkese ulaştırılan, posterleri yaptırılıp neredeyse tüm kamu kurumlarına binlercesi satılan fotoğraf "yalan" olduğu ifade eoildi. Bir televizyon programında fotoğraf üzerinde yapılan tartışmada fotoğrafın Çanakkale Savaşı'nın gerçekleştiği 1915 yılında değil savaştan çok sonra 1918 yılında çekildiği anlaşıldı. Üstelik fotoğrafta görünen ve Osmanlı askeri olduğu iddia edilen kişilerin de asker değil yıllar sonra savaşın yapıldığı alandan hurda toplayan kişiler olduğu belirtildi. Fotoğraf ilk kez ODTÜ Tarih Bölümü Öğretim Üyesi Bülent Yılmazer tarafından Çanakkale Zaferi'nin 90. Yılı etkinliklerinde yaptığı sunumla kamuoyuna sunuldu. Fotoğrafı Çanakkale'de Osmanlı ordusu adına pilot olarak görev yapan Emil Meinecke'ye ait bir fotoğraf albümünden aldığını belirten Yılmazer albümde fotoğrafın altında da "Türk askerlerinin gururu 1915" yazdığını kaydetti. Büyük ilgi gören fotoğraf poster yapılarak çoğaltıldı ve "Çanakkale Hava Savaşları" isimli bir kitapta kullanıldı.

SAHTE İDDİASI

Ancak Emekli Polisler Derneği'nin yayını olan Türkiye Polis Dergisi'nde yer alan bir yazıda bu fotoğrafla insanların kandırıldığı ve haksız kazanç elde edildiği ileri sürüldü. Bu iddialar bir televizyon programına da konu oldu. Derginin editörü Suat Demirci ile Bülent Yılmazer'in katıldığı programda, Yılmazer fotoğrafın arkasında yer alan "Çanakkale 1918" yazısının ortaya çıkmasıyla şaşırdı. Yılmazer fotoğraftaki kişilerin üzerindeki üniformalarla ilgili tartışmada da bunların asker olmayabileceğini kabul etti.

[IMG]http://img57.imageshack.us/img57/7074/00000qi1.jpg[/img]

Neden asker olamazlar?

POLİS dergisinde fotoğraftakilerin asker olamayacağı şöyle açıklandı:

* 1915'te Osmanlı ordusu iyi teçhizatlıydı, askerlerin üstü harap değildi.

* Şapkaları soluk değil, ayakkabı yok ama çorapları temiz;

* Uzun boylu askerin üniforması Fransızlarınki gibi soldan düğmeli. Osmanlı'da düğmeler sağda.

* Aynı orduda iki asker çantasını farklı yerde taşımaz.

* Sağdaki askerin giydiği Osmanlı subayı giysisi. Osmanlı'da bir subay ile bir er yan yana böyle duramaz.

KAYNAK: haber7.com

"sayın yeraltıcı kardeşimize saygılarımla"


Linkback: iki havacı askerin fotografı

[blackjack]

Dostum buraya açıklamalı bir anti tezi getirmişsin. Ben kimsenin avukatı falan değilim. Ama yeraltıcı arkadaşada katılmamak elde değil. Geçmişe dönüp yakın tarihimizi iyi okumalıyız. Özellikle burada ÇILGIN TÜRKLER kitabını okumanızı tavsiye ederim ama sanırım çoğunuz okumuştur.
Gelelim şu iki sefil görünümlü havacı askere.
1) Arkadaki uçak neyin nesi?
2) Düşen düşman uçaklarını bile tekrar tamir edip kullanan Türk havacıları iki urdacıyı o uçağın yanına sokarmı?
3) Çantalarını ters astıklarını ve nizami olmadıkları yazılmış. Ben daha yirmi yıl önce askerlik yaparken kopça ve fermuar yasak olduğu halde, elbiselerimize kopça botlarımıza fermuar dikerdik.
4) Uzun boylu askerin üzerindeki üniformanın fransız tarzında olduğu yazılmış. İşte en büyük kanıtta bu ya, Çanakkaledeki çıkartmada Fransız ordusuda vardı ve savaş ganimeti olduğuda açık. Demekki orası gerçek bir cephe.
5) O fotoğrafı inkar edenler hiç gerçek bir savaşta bulunmuşmu? veya gerçek bir savaşa katılmış biriyle bir röportaj yapmışlarmı.? 1974 kıbrıs barış harekatına katılmış ve sıcak çatışmaların içinde yer almış birini bulsunlar ve ona karargah ve cephe arasındaki nizami giyim ve davranış farkını sorsunlar. Gerçek bir savaşta lojistik ihtiyaçlar planlandığı gibi tedarik edilebilinmeyebilir.
   Demek istediğim şudurki, saldırı sadece bu fotoğrafa değil, Çanakkaledeki direniş ve Kurtuluş savaşı destanınadır. O fotoğrafın gerçekliğini tartışanlar farkında olmadan, emperyalizmin karşı propogandasına hizmet etmektedirler. Adamlar O iki sefil görünümlü askerin tokadını kabullenemedikleri ve ülkemiz insanına moral olacak teslimiyete karşı direnişin bir sembolü olan o fotoğraftan öyle korktularki derhal içerideki ilişkilerini devreye sokarak anti tez ortaya koydular. O FOTOĞRAF TARİHİ BİR GERÇEK.
LÜTFEN ARKADAŞLAR ŞU ÇILGIN TÜRKLER KİTABINI OKUYUN!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!

[ismail surek]

burda da muhabereciler var artık çağ böyle oluncaa askerlikte böyle oluyor   

ismailsurek

[IMG]http://img505.imageshack.us/img505/4217/pic00540na1.jpg[/img]
By ismailsurek at 2007-08-10

[IMG]http://img178.imageshack.us/img178/5685/pic00455at6.jpg[/img]
By ismailsurek at 2007-08-10

[yeraltıcı]

İsmail kardeş, fotoğraf için teşekkürler. Buradan anladığımız kadarıyla 95 yıl kadar öncesine göre bu gün çok daha iyi bir donanıma ve imkanlara sahibiz. Gördüğüm kadarıyla oradaki tüm iletişim donanımı yerli imalat ASELSAN. İşte Mustafa kemalin kastettiği ilerleme hedeflerinden biride bu olmalı. Kendi göbeğini kendin kesecsksin, yoksa bağımsızlık ve devlet olarak var olabilmek mümkün değil. Bunu bu gün emperyalizmin bilimden uzaklaşmış ve gücünü kuvvetini ülke birliğini kaybetmiş olan toplumlara saldırısından daha iyi anlayabiliyoruz. Ve bunuda burada belirtmeliyimki, kuşkulu ölümleriyle hepimizi derinden yaralayan mühendislerimizin ölümünü burada geniş bir platformda tartışarak, net bir sonuç çıkarmalıyız.
1) İntahar değilse ölümlerinin ardında kimler var.?
2) Ölümlerinden en büyük kayba uğrayan kimler?
3) Ölümlerinden kimlerin ne gibi bir çıkarları olmuş olabilir?
SAYGILARIMLA ARKADAŞLAR BU KONULARA BİRAZ EĞİLELİM. 

[Müslim yavuz]

Bu işlere ne kadar eğilsekte belimizin ağrıması dışında hiç birşey elde edemeyiz bence. Sadece gerçek olduğuna inandığımız olayları insanlara attara biliriz.

[yeraltıcı]

Bu işlere ne kadar eğilsekte belimizin ağrıması dışında hiç birşey elde edemeyiz bence. Sadece gerçek olduğuna inandığımız olayları insanlara attara biliriz.

mÜSLİM ARKADAŞ ZATEN ÖNEMLİ OLANDA BUYA, DOĞRU BİLDİKLERİMİZİ AKTARABİLMEK. BÖYLECE DALGA DALGA YAYILAN BİR BİLİNÇ OLUŞTURABİLİRİZ. AMAZONLARDA KANAT ÇIRPAN BİR KELEBEĞİN, BİR SÜRE SONRA OLUŞACAK OLAN BÜYÜK FIRTINALARA ETKİ ETMESİ GİBİ.
BİZLER DURMADAN KANATLARIMIZI ÇIRPALIM, BAKARSIN BİR GÜN BÜYÜK BİR FIRTINA KOPARDA DÜNYAYI TÜRKİYEDEN SARSARIZ. HİÇ BİR ŞEY YAPMAZSAK VE BİLDİKLERİMİZİ ANLATMAZSAK VE HER KEZ SUSARSA, KORKARIM BİR GÜN BU VAHŞİ EMPERYALİST GÜÇLER, SENİN DEYİMİNLE BOĞAZ TOKLUĞUNA (O DA İNSANLARIN YERİNİ MAKİNELERİN YER ALDIĞI, İŞSİZLİĞİN HER GEÇEN GÜN ARTTIĞI BU DÜNYA DÜZENİNDE İŞ BULABİLİRSEN EĞER.) ÇALIŞAN DÜŞÜNMEYE ZAMANI OLMAYAN MODERN ÜCRETLİ KÖLELER OLARAK BÖCEK GİBİ YAŞARIZ.
BİLİNÇLENMEK ASLINDA EN GÜÇLÜ MÜCADELE YÖNTEMİDİR.
KIPIRDAYAN BÜYÜK FİLLERİ İZLEYELİM!!!!!!!!

[Müslim yavuz]

inşallah...

[blackjack]

Dostum buraya açıklamalı bir anti tezi getirmişsin. Ben kimsenin avukatı falan değilim. Ama yeraltıcı arkadaşada katılmamak elde değil. Geçmişe dönüp yakın tarihimizi iyi okumalıyız. Özellikle burada ÇILGIN TÜRKLER kitabını okumanızı tavsiye ederim ama sanırım çoğunuz okumuştur.
Gelelim şu iki sefil görünümlü havacı askere.
1) Arkadaki uçak neyin nesi?
2) Düşen düşman uçaklarını bile tekrar tamir edip kullanan Türk havacıları iki urdacıyı o uçağın yanına sokarmı?
3) Çantalarını ters astıklarını ve nizami olmadıkları yazılmış. Ben daha yirmi yıl önce askerlik yaparken kopça ve fermuar yasak olduğu halde, elbiselerimize kopça botlarımıza fermuar dikerdik.
4) Uzun boylu askerin üzerindeki üniformanın fransız tarzında olduğu yazılmış. İşte en büyük kanıtta bu ya, Çanakkaledeki çıkartmada Fransız ordusuda vardı ve savaş ganimeti olduğuda açık. Demekki orası gerçek bir cephe.
5) O fotoğrafı inkar edenler hiç gerçek bir savaşta bulunmuşmu? veya gerçek bir savaşa katılmış biriyle bir röportaj yapmışlarmı.? 1974 kıbrıs barış harekatına katılmış ve sıcak çatışmaların içinde yer almış birini bulsunlar ve ona karargah ve cephe arasındaki nizami giyim ve davranış farkını sorsunlar. Gerçek bir savaşta lojistik ihtiyaçlar planlandığı gibi tedarik edilebilinmeyebilir.
   Demek istediğim şudurki, saldırı sadece bu fotoğrafa değil, Çanakkaledeki direniş ve Kurtuluş savaşı destanınadır. O fotoğrafın gerçekliğini tartışanlar farkında olmadan, emperyalizmin karşı propogandasına hizmet etmektedirler. Adamlar O iki sefil görünümlü askerin tokadını kabullenemedikleri ve ülkemiz insanına moral olacak teslimiyete karşı direnişin bir sembolü olan o fotoğraftan öyle korktularki derhal içerideki ilişkilerini devreye sokarak anti tez ortaya koydular. O FOTOĞRAF TARİHİ BİR GERÇEK.
LÜTFEN ARKADAŞLAR ŞU ÇILGIN TÜRKLER KİTABINI OKUYUN!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!

önemli bir delili yazmayı unutmuşum, ilave ediyorum.
FOTOĞRAFTAKİ ASKERLERİN DURUŞUNA DİKKAT EDİN. ESAS DURUŞTA HAZIROLDA POZ VERMİŞLER. BU ADAMLAR BELKİ SEFİL BİR GÖRÜNÜMLERİ VAR AMA ÇELİK GİBİ BİR ASKER RUHUNA SAHİPLER. ÖLMELERİ EMREDİLSE DÜŞÜNMEDEN MİTRALYÖZÜN ÖNÜNE ATARLAR KENDİLERİNİ. ALLAH ONLARDAN RAZI OLSUN. ONLAR OLMASAYDI BUGÜN ULUSAL BİR KİMLİĞİMİZ VE DEVLET VARLIĞIMIZ OLMAZDI.
BU FOTOĞRAFI İNKAR ETME ÇABASI İÇİNDE OLANLAR TARİHİ İYİ OKUSUNLAR, ali kemal GİBİ İŞBİRLİKÇİ YAZARLARIN SONU TARİHTE MEVCUTTUR. SAYGILARIMLA.

[pro-TR]

[IMG]http://img57.imageshack.us/img57/7074/00000qi1.jpg[/img]

s.a.
bu resimdeki insanlar asker yada değil, o zamanki kılıf kıyafetlerle yedikleri, içtikleri yaşadıkları ortama göre, ACABA bugünü görselerdi, yaşantımızı cennet olarak kabul ederlerdi. diye düşünüyorum. yaşantımızın kıymetini bilelim. her istediğimiz olmasa dahi elimizde ki imkanlar müthiş...