Zaman ayarını yapmış kendi aklınca;
Kim bu gafil , kim bu cahil , kim bu yetinmez kişi;
Yatları olacakmış, katları olacakmış böbürlü kelem gibi ;
Semalardan mendil sallayan ,katmerli dürüm dürüm...
En üstün bu desinler, daha elit kimse yok;
Dolaşsın grantualet,imrenle baksın herkesler.
Düşünür ki hakir görenin karışlarım alnını.
Yollar güllük gülüstan birtek taş yok engelinde;
Aklının işindemi yıkılmış tökezlemiş onca kişi,
Görkemli saltanatlarla yaşamın çengelinde.
Cezbeden görkemiyle kimler gelmiş kimler geçmiş;
Renkten renge boyanmış şu patika yollardan.
Deryalar dostu nice gemi suya düşüp boğulmuş;
Kat da para etmemiş yat da para etmemiş;
Bayramlık elbisesiyle yatağından kovulmuş.
Zoru derdi kafalarda fetvalar vermek işi...
Kim bu gafil, kim bu cahil, kim bu yetinmez kişi;
Onu yakar bunu yıkar şu nefsin her gelişi,
Hayat sunar, taht sunar yaşamın çengelinde...
,,,,,,,,Mustafa Akın,,,,,,,,