.
[
Saf, Tutanın elinde.
Tut tutanın elinde
Kap kapanın elinde.
Mümkün değil
Hızına ulaşmak
Yıldıtdığın
Nefsi fenlerinle
Yıldırdığın
Garip kalmış
Yalan Dünyanın...
Yarışıyor soluk soluğa
Zembereği boşanmış
Gramafon misali...
Seneler Ay gibi,
Aylar, gün gibi,
Günler kalmış üç beş saat...
Yarışıyor yalan Dünya
Soluk soluğa...
Senden kaçıyor,
Benden kaçıyor,
Bizden kaçıyor
Soluk soluğa
Menzile doğru;
Kaybolacağı menzile...
Feryadediyor gözleri yaşlı,
Ulaştım beşerin fesat gününe!
Bre,sendeki telâşın nedir sebebi?
Aritmetiğin çokmu doğru?
Çokmu temiz defterin ?
İlerlerken zaman mefthumu
Sen ki kaydediliyorsun
Salise salise...
Ne mi bizdeki bu telaş;
Elimizde birer cümbüş.
Birer saz,
Ağlıyor Dünya gözleri yaşlı.
Karıştım beşerin
Fesat gününe'...
Koşuyoruz güle oynıya
Ah iile vah ile
Kusursuz bir
HESAP GÜNÜNE
...............Mustafa Akın........
[
Yorum yaz...
Ustam eline sağlık, bir de gel İstanbul un çilesini çek uçarak yetişiyoruz her yere, bir günde 100 km şehir içinde yer değiştirme yapıyoruz. >:D
Ustam kıskandım seni birde ben döktüreyim dedim..
ANLAMSIZ noktaLAMA
Kayarken kızıl güneş kızıl kıyamet
Yetiş derler yetiş ey ak sakallı
Bitmiştir ümitler dökülür yaşlar gözlerden
Biçare bardak kırılmış kalp yerinden dökülmüş
Bir haber var mı ki gözler göklerde
Gelecek bir ses ki sessizlik sonunda en sonunda
Nerdesin derler de el verecek bir kimse çıkmaz
Yıkılmış virane taş üstünde taş barınmaz
Kan kana çekse de bir evlat yanına varılamaz
Ol der ol der ki olmuş olan olmuştur
Rüyadan kalkan kaldıran uyanan uyandıran
Ne bir söz ne bir kelam ne bir hece çıkmaz
Karışmış renkler etler kemik toprağa toprak havaya
Neydi başlangıç neydi ki bu son elem dolu bir hayat
Yazan yazmıştır yazılan noktasız anlam dolu bir bütün
Bir anlam verir mi ki hala hayatı elinde tutan
Vakit var mı ki bir son da ben versem karanlığa
Vakit dar mı ki bir başlangıç açılsa aydınlığa
Yüzde tebessüm eller boş kavuşsak yaratana