Gönderen Konu: suyun hafızası var  (Okunma sayısı 4762 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

asenkron

  • Ziyaretçi
suyun hafızası var
« : 30 Eylül 2007, 21:01:38 »
siteleri gezerken rasladıgım bir yazı

 Fransız bilim adamı Dr. Jacques Benveniste, araştırmalarda DNA hücrelerinin belli bir frekansta foton (ışık) yaydığını, farklı hücrelerin farklı frekansta titreştiğini, farklı titreşimdeki iki hücre yan yana geldiğinde yeni bir frekans oluşturup birlikte bu frekansta titreşmeye başladıklarını ve elektro manyetik dalgalar ile bir çağlayan yaratıp ışık hızında yolculuk ettiğini keşfetmiş.1980'lerde başlattığı çalışmalarında suyun hafızası olduğunu anlamış. Suya bir madde ekleyerek bunu 1 milyon kez sulandırmış ve özel bir alet ile aşırı hızda karıştırarak o maddenin yok olacağını tahmin etmiş ama hala maddenin suda mevcut olduğunu görünce deneylere defalarca milyonlarca kez daha sulandırarak devam etmiş. Ancak ne kadar sulandırsa da suyun içine en başta eklenmiş olan maddenin yok olmadığını tespit etmiş. O zaman suyun yüklenen maddeyi bir şekilde hafızaya kaydettiğini anlamış. Bir başka deneyinde suya bir zehir yerine sadece zehirin frekansını yüklemiş ve aynen zehirin kendisi eklenmiş gibi içine koyulan sinekleri öldürdüğünü tespit etmiş.



 Benvenistenin araştırmalarını şüphe ile karşılayan Queens Belfast üniversitesi Profesörü Madeleine Ennis Avrupa ülkelerinde yelpazelenen bir araştırma grubuna katılmış. Fransa, İtalya, Belçika ve Hollanda'dan oluşan ekip Profesör M. Roberfroid tarafından koordine edilmiş. Belçika Katolik Üniversitesinde, Benvenistenin kullandığı orijinal deneyin daha rafine edilmişini kullanarak, yapılan uygulamayla ilgili her dört laboratuardaki bilim adamları deney solüsyonlarının içinde ne olduğunu bilmeden çalışmışlar. Hatta tüplerin bazılarında sadece saf su varmış. Tüm deney bağımsız bir bilim adamı tarafından koordine ediliyormuş. Bu kişi tüm solüsyonları kodluyor ve bilgiyi topluyormuş ama deneylerde bil-fiil çalışmıyormuş, bu yüzden yalan ve dolana yer kalmamış. Yapılan tüm deneyler Benveniste'nin sonuçlarını desteklemiş. Benveniste buna karşılık "12 sene önceye, bizim başladığımız noktaya gittiler" demiş. Benveniste ayrıca "Biyokimyevi maddelerin yaydığı sinyal kaydedilip internet aracılığı ile dünyaya yayılabilir ve bu sinyal biyolojik hücreleri sanki gerçekte o madde varmış gibi etkileyip değişim yaratır" demiş.



 Unutmayalım ki; insan bedeninin %85\'i sudur. Düşüncelerimiz ve konuştuklarımız bedenimizdeki suya kaydedilir ve o kalitede yaşarız. Şeklimizi, sağlığımızı ve hayatımızı biz oluştururuz. Yaşam muhteşem bir enerjisel danstır, frekansların uyumu, birleşmesi, çatışması, iç içe geçmesi, aşağı-yukarı, sağa-sola, zıt yönlere dalgalanmasının dansı.



 Masaru EMOTO
"İÇİNDE SU OLAN ŞİŞENİN ÜSTÜNE YAZILMIŞ VEYA SÖZEL SÖYLENMİŞ OLAN SÖZCÜKLER, DÜŞÜNCELER, SUYA ÇALINMIŞ OLAN MÜZİK VEYA OYNATILMIŞ FİLM İLE SUYUN YAPISAL ÖZELLİĞİ DEĞİŞİR."



 Yaratıcı Japon bilim adamı Emoto'nun çalışmasında somut kanıtlarla insanın titreşimsel enerjisinin, düşüncesinin, kelimelerin, fikir ve müziğin, hatta son yaptığı çalışmalarda suya oynatılan filmlerin dahi suyun moleküler yapısını etkilediğini ispat etmiştir. Su bu gezegendeki yaşamın kaynağıdır. Beden bir sünger gibidir ve hücre denilen, sıvı dolu trilyonlarca odacıktan oluşur. Yaşamımızın kalitesi sıvımızın kalitesi ile direk bağlantı halindedir. Su son derece uyumlu bir maddedir. Fiziksel şekli kolayca bulunduğu ortama adapte olur. Fakat değişen sadece fiziksel şekli değildir, moleküler şekli de değişir. Çevreden aldığı enerji veya titreşimler suyun moleküler şeklini değiştirir. Bu anlamda su sadece görsel olarak çevresel durumu yansıtmaz, aynı zamanda moleküler anlamda da yansıtır.



 Bay Emoto görsel anlamda bu moleküler değişimi belgelemekte. Su damlacıklarını dondurup fotoğraf çekme kapasitesi olan bir karanlık alan mikroskobu altında inceliyor. Yapılan çalışmalar çevresel etkilerin suda yarattığı moleküler değişimi açıkça ortaya koymakta. Bay Emoto dünyanın değişik kaynaklarından alınan ve değişik durumlarda olan suyun kristalize şekillerinde birçok büyüleyici farklılıklar keşfetmiş. Akarsulardan ve kaynaklardan alınan su çok güzel geometrik şekilleri olan kristal desenler gösterirken, sanayi ve yerleşimin yoğun olduğu yerlerden alınmış kirli ve toksik su ile su borularında, depolarda bekletilen durgun su damıtılmış olsa bile kesin olarak şekilsel bozukluk ve rast gele oluşmuş kristal şekiller oluşturuyor.


Çevrimdışı Karadağ

  • Global Moderator
  • General
  • *****
  • İleti: 8470
  • Cinsiyet: Bay
  • R & D ENGINEER
    • TeknolojiEkibi
Ynt: suyun hafızası var
« Yanıtla #1 : 30 Eylül 2007, 21:22:45 »
bu yazıyı bende okumuştum açıkcası mantıklı geliyor ama aklımın bir yeride sadece kurgu diyor!!
insanlar sizi eskisi gibi kullanmadıklarında değiştiğinizi söylerler…

Eğer bir aptala laf anlatmaya çalışırsan dışarıdan bakanlar iki aptalın sohbet ettiğini sanırlar.

Kamburlar ülkesinde sırtı düze sakat denir.

Çevrimdışı Müslim yavuz

  • Yüzbaşı
  • ***
  • İleti: 414
  • Cinsiyet: Bay
  • technician and photographer
    • www.muslimyavuz.com
Ynt: suyun hafızası var
« Yanıtla #2 : 01 Ekim 2007, 09:58:02 »
Bencede mantıklı. birde doğada hiç irşeyin yok olmadığı var sayıldığında dahada mantıklı geliyor.

Çevrimdışı yeraltıcı

  • Yüzbaşı
  • ***
  • İleti: 258
Ynt: suyun hafızası var
« Yanıtla #3 : 01 Ekim 2007, 19:06:28 »
böyle bir yazıyı daha öncede okumuştum. fakt buna bilim adamları hafıza demesi bence isim bulmakta zorlanmış olduklarıdır. bu aslında basit bir zincirleme kimyasal reaksiyonun oluşumundan başka bir şey değil. Kaynatalım bakalım hafıza kalıyormu.

Çevrimdışı ercan

  • Yüzbaşı
  • ***
  • İleti: 839
  • Cinsiyet: Bay
Ynt: suyun hafızası var
« Yanıtla #4 : 28 Aralık 2008, 12:22:52 »
öyle olsaydı yüzmilyonlarca yıl boyunca süren su döngüsü boyunca denizlerde çeşitli mineral ve elementlerle karışan su artık su olmaktan çıkardı.helede günümüzde denizleri ve çevreyi binbir türlü zehirli maddeyle kirlettiğimiz düşünülürse.su döngü boyunca bu maddelerle tanışıp hafızasına almazmıydı ?ve tüm canlılar o bahsedilen sineklerin akıbetine uğramazmıydı?

Çevrimdışı pro-TR

  • Yarbay
  • **
  • İleti: 2291
Ynt: suyun hafızası var
« Yanıtla #5 : 28 Aralık 2008, 16:46:39 »
s.a.
bence bilimadamlarının hafıza diye söyledikleri sadece ifade hatası böylesi oluşumların varlığı normaldir. yani bu tür bi araştırma insanı inançsal yönde epey etkiliyor. ALLAH cc. yaratılmışların bir çoğunu ademoğluna hizmet için yaratmışsa bunlarında bi işlevi ve görevi olucaktır. burada sadece bizler sınırlı olan akıllarımızla sınırsız olan ALLAH cc. yaratma eylemini bulmaya çalışıyoruz. öte yandan da bizler sadece beynimizin %2-%4 ünü kullanabiliyorsak (öyle olduğunu bi yerlerde okumuştum) daha haytere düşecek çok şeylere alışık olmalıyız. zaman teknoloji zamanı ve çılgınlığı olduğunu düşünürsek tabii...
sağlık ve esenlikle.
Güzeli güzel yapan EDEBTİR,
Edeb güzeli sevmeye SEBEBTİR...

"Rufailer giyer pembe kırmızı
Tacının üstünde nurdan yıldızı
Evlatları tutar şişi ateşi, közü
Bülbül güle hayran ben de şeyhime"