Haberler:

Türkiye'nin Elektronik ve Metal Dedektörlerini Buluşturan İlk Sitesi Teknoloji Ekibi'ne Hoş Geldiniz.

Ana Menü

ANADOLU’NUN DAHİ MÜHENDİSİ: CEZERİ

Başlatan mstf123, 18 Mart 2008, 18:25:01

« önceki - sonraki »

0 Üyeler ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

mstf123

ANADOLU'NUN DAHİ MÜHENDİSİ: CEZERİ



Dünyanın ilk programlanabilen insansı robotunun iddia edildiği şekilde Leonardo da Vinci'ye değil Cizreli El-Cezeri'ye ait olduğunu öğrendikten sonra El-Cezeri hakkında daha fazla şey öğrenmek istedim.

Cezeri'nin asıl adı, Ebü'l-İzz bin İsmâil bin Rezzaz'dır. Fakat Dicle ile Fırat arasındaki Cezire (Cizre) bölgesinde hayata merhaba dediği için dünya onu El-Cezeri olarak tanımıştır. Kesin olarak bilinmemekle beraber 1136–1206 yılları arasında yaşayan Cezeri, pek çok buluşa imza atan büyük bir dahidir.

Cezeri, Artuklu Türkler'in hükümdarı Mahmud bin Mehmed'e bir robot sunmuş. Hükümdar bu robotu görünce hayretler içinde kalmış ve şöyle demiş:

"Benzeri görülmemiş araçlar vücuda getirmişsin. Seni yoran ve kusursuz bir şekilde yapılan bu eserler yok olmasın. Bin bir zahmetle ortaya çıkardığın bu araçlar kaybolup gitmesin. Benim için, bu araçları toparlayan ve resimlerini ihtiva eden bir kitap yazmanı istiyorum."


Ve o kitap yazılmış: Kitâb-ül-Câmi Beyn-el-İlmi vel-Amel-in-Nâfî fî Sınâat-il-Hiyel (Makine Yapımında Yararlı Bilgiler ve Uygulamalar)

Boğaziçi Üniversitesi Kütüphanesinde yer alan kitabın bir nüshası tıpkıbasım şeklinde flash formatında sanal ortama aktarılmış. Orijinal Kitab-ül Hiyel'in tüm içeriğini buradan inceleyebilirsiniz.


Bu değerli yapıt, 1974 yılında Donald R. Hill tarafından Al-Jazari's Book of Knowledge of Ingenious Mechanical Devices adıyla İngilizceye çevrilirken, maalesef ancak 2002 yılında Türk Tarih Kurumu Yayınları tarafından Türkçemize kazandırılmıştır.

6 bölümden oluşan Kitab-ül Hiyel, otomatik kuşlar, otomatik yüzen kayık, birbirine şerbet ikram eden iki adam, iki bölümlü testi (bugünkü termos), su çarkı kepçe mekanizması, motor-kompresör mekanizması ile ilgili pek çok şekil barındırıyor. Kitabın içeriğindeki tüm şekilleri Cezeri bizzat çizmiş ve renklendirmiş.

Kitapta yer alan ve otomatik olarak çalışan 300 araçtan bazı örnekler vereyim.
Filli Su Saati:


Karmaşık bir işleyişi olsa da basite indirgeyerek şöyle anlatayım; ilk yarım saatte sağdaki şahin ağzındaki topu sağdaki yılana bırakır. Daha sonra yılan topu vazoya koyar. Fil sürücüsü balta ile filin başına vurur. Top filin göğsünden çıkıp, karnında asılı duran çana düşünce ses çıkar ve yarım saat geçtiği anlaşılır. Kalan yarım saatte ise aynı olaylar düzeneğin sol tarafında cereyan eder ve bir saat geçmiş olur.

Suyu Yukarı Çıkaran Araçlar:

Hayvan dönerek çarkları hareket ettirir ve kaşık bir miktar suyu yukarıya çıkarır.

İki Şamandıralı Fıskiye:

İçi su ile dolu bir depodan gelen su havuza yerleştirilmiş fıskiye yardımıyla farklı şekillerde fışkırtılır.




İki yüzyıl önce sanayi devrimini yapmış Batı dünyasıyla karşılaştırıldığında Türkiye'nin tasarlayıp, yapma anlamında makinelerle geçmişinin çok eskiye dayanmadığı, Anadolu insanının icatlarının son derece sınırlı kaldığı çok yaygın bir kanı. Elbette üretim süreçlerini dönüştürme, kitlesel üretime olanak tanıma ve endüstriyel gelişimi hızlandırma anlamında çok da yanlış bir kanı değil. Ama... İşte her şeyin bir "ama"sı var.

Tarihin gölge düşmüş yaprakları arasından Bediüzzaman Ebû'l İz İbni İsmail İbni Rezzaz El Cezeri bize bakarken, bunları söylemek hiç de kolay değil. Çünkü Artuklu Türklerinin Diyarbakır'da hüküm sürdüğü yıllarda Artukoğulları Sultanı Mahmut bin Mehmet bin Kara Aslan'ın sarayında 32 yıl mühendislik yapan Cezeri'nin buluşları, asırlar sonra hayat bulan birçok teknik aracın temelini oluşturdu.

Doğum ve ölüm tarihleri kesin olarak bilinmemekle birlikte 1136-1206 yılları arasında yaşadığı tahmin edilen Cezeri'nin su saatleri, su robotları, otomatik termos gibi birçok teknik ve mekanik buluşu yaşadığı dönemde de izleyenleri şaşırtırdı. Ama asıl ilginç olan Cezeri'nin bilgisayarın dayandığı sistemin ve sibernetik biliminin temellerini atan bilim adamı olmasıdır. Ebû'l İz El Cezeri, bilgisayarın babası olarak bilinen İngiliz matematikçi Charles Babbage'den 6 yüzyıl önce aynı sisteme dayalı makineler ve otomatik aletler yaptı ve bunları çalıştırdı; sibernetiğin kurucusu olarak bilinen nörolog Ross Ashby'den 800 yıl önce de sibernetik ve otomatik makinelerin kendi kendine çalışması konusunda bilimsel çalışmalar yaptı; bu bilimin temellerini attı.

Dünya bilim tarihi açısından bugünkü sibernetik ve robot biliminde çalışmalar yapan ilk bilim adamı olan Ebû'l İz El Cezeri, çalışmalarını Artukoğulları Sultanı için yazdığı Kitab'ül-Cami Beyn'el İlmi ve el-Ameli'en Nafi fi Sınaati'l Hiyel (Mekanik Hareketlerden Mühendislikte Faydalanmayı İçeren Kitap) adlı eserinde ortaya koydu. 50'den fazla cihazın kullanım esaslarını, yararlanma olanaklarını çizimlerle gösterdiği bu olağanüstü kitapta Cezeri, "Tatbikata çevrilmeyen her teknik ilmin, doğru ile yanlış arasında kalacağını" söyler. Bu kitabın orijinali günümüze kadar ulaşamadıysa da, bilinen 15 kopyasından 10'u Avrupa'nın farklı müzelerinde, 5 tanesi Topkapı ve Süleymaniye kütüphanelerinde yer almaktadır.

Kısaca Kitab-ül Hiyel adıyla bilinen eseri 6 bölümden oluşur. Birinci bölümde binkam (su saati) ile finkanların (kandilli su saati) saat-ı müsteviye ve saat-ı zamaniye olarak nasıl yapılacağı hakkında 10 şekil; ikinci bölümde çeşitli kap kacakların yapılışı hakkında 10 şekil, üçüncü bölümde hacamat ve abdestle ilgili ibrik ve tasların yapılması hakkında 10 şekil; dördüncü bölümde havuzlar ve fıskiyeler ile müzik otomatları hakkında 10 şekil; beşinci bölümde çok derin olmayan bir kuyudan veya akan bir nehirden suyu yükselten aletler hakkında 5 şekil; 6. bölümde birbirine benzemeyen muhtelif şekillerin yapılışı hakkında 5 şekil yer alır.

Teorik çalışmalardan çok pratik ve el yordamıyla ampirik çalışmalar yapan Cezeri'nin kullandığı bir başka yöntem de yapacağı cihazların önceden kağıttan maketlerini inşa edip geometri kurallarından yararlanmaktı. İlk hesap makinesinden asırlar önce aynı sistemle çalışan benzer bir mekanizmayı, geliştirdiği saatte kullanan Cezeri, sadece otomatik sistemler kurmakla kalmamış, otomatik olarak çalışan sistemler arasında denge kurmayı da başarmıştı. Cezeri, Jacquard'ın otomatik kontrollü makinelerin ilki sayılan otomatik dokuma tezgahından 600 yıl önce değişik haznelerdeki suyun seviyesine göre ne zaman su dökeceğine, ne zaman meyve ve içecek sunacağına karar veren otomatik hizmetçiyi geliştirdi. Bazı makinelerinde hidro mekanik etkilerle denge kurma ve harekette bulunma sistemine yönelen Cezeri, bazılarında ise şamandıra ve palangalar arasında dişli çarklar kullanarak karşılıklı etkileme sistemini kurmaya çalıştı. Kendiliğinden çalışan otomatik sistemlerden sonra su gücü ve basınç etkisinden yararlanarak kendi kendine denge kuran ve ayarlama yapan dengeyi oluşturması, Cezeri'nin otomasyon konusundaki en önemli katkısıdır.

Bugün sibernetiğin ve bilgisayarın ilk adımlarını attığı ve ilk robotu yapıp çalıştırdığı kabul edilen Ebû'l İz El Cezeri, Anadolu'da yaşadı.
Linkback: ANADOLU’NUN DAHİ MÜHENDİSİ: CEZERİ

spectrum05

 Teşekkürler  mstf123 .Geçmişini bilmeyen toplumlar başkalarının kuklası olurlar.Aslında bunun gibi bilimin her alanında batıya örnek olmuş nice alimlerimiz var fakat başkalarına anlatmayı bırakın bizler bile tanımıyoruz.Yazdıkları eserleri dil ve yazı farkından dolayı okuyamıyoruz.

yanlızkurt

gerçekten çok değerli insanlar tarihin sayfalarında kalmış. bizler ise geçmişimizi bilmediğimiz araştırıp savunmadığımız için şimdi bu durumdayız.

araştırman için teşekkürler mstf123.
pastörün mikrop teoremini bulduğunu öğrenmiştik okulda. halbuki Akşemseddin pastörden 400 sene evvel mikrobun varlığını biliyormuş.


Paylaş whatsappPaylaş facebookPaylaş linkedinPaylaş twitterPaylaş myspacePaylaş redditPaylaş diggPaylaş stumblePaylaş technoratiPaylaş delicious