zamanlama hatası

[asenkron]

                                       ZAMANLAMA HATASI

yüksek frekansın harmoni yollarında ,uykusuz gecelere inat yasanmıs yasanacak
belkide kapıda sakın uyuma ......

    calan saatin sinir bozucu sesiyle uyandı.ne vardı yani hafta sonu olsaydı ,olmadı gülüm olmadı bugün pazartesi okul günü canı sıkkın dogruldu.
yüzünü yıkayıp temel ihtiyaclarını giderdikten sonra,mutfaga geldi cay suyunu caydanlıga doldurdu kücük tüpe yerlestirdi ,altını yaktıktan sonra ne yesem diye düsündü.buzdolabını actı buzdolabıda kalbi gibi bostu az beyaz peynir kalmıs onunla bayatlamıs bir parca ekmekle karnını doyurdu.tembel adam yaratıcı olurmus dedi kendi kendine baksana cayı bile poset cay iciyordu.
  sabah beste yatmıs yedi gibi kalmıstı yine uykusuzdu yine uykusuz.elbet gelecek yaz tatili uyuyacagım inadına diye kendini teselli etti.cekilir cile degildi kendisininki gurbette ögrenci evinde yalnız kalıcan yemek dert camasır bulasık
kendine en azından yoldas olacak bir ev arkadası bulsamıydı.
     dolabı actı temiz bir gömlek ve pantolon secti pantolon koyu lacivert renkliydi bu renge oldum olası bayılırdı iki gün önce ütülemisti.bej renkli gömlegini ve pantolunu giydi.havalar serinlemisti bir süveter sırtına gecirdi.sırtına paltosunu alarak evden okula gitmek için yola cıktı.
     bir saatlik mesakkatli iett yolculugundan sonra üniversiteden iceri girdi.
derslere saat  erkendi dogru takıldıkları kantin yolunu tuttu.gelen arkadasları muhakkak vardı hep kantinde toplanıp sonra ders giderlerdi.
     kantinden iceri girdiginde haberlesme ögrencisi arkadası hüseyin aladag üc bes kızla hararetli bir sohbet etmekteydi.gözleri ısıldadı birden bölümde kimin yüzüne baksa kirli sakal görmekten gına gelmisti.anlıyacagınız okudukları bölümü secen kız olmamıs yarım askerlik görevlerini ifa etmeyteydiler.
    neyse masaya dönelim uykusuz lakablı kahramanımız ahmet bu gün cok janti oldugu icin selam vererek masaya oturdu. hüseyin arkadasını tanıstırdı.
kızlarda kendilerini tanıttı .sarısın mavi gözlü orta boylu minyon tipli oldukca masum yüzü olanın adı ayca;dı .kendisi tekirdaglıydı.düz omuzunda siyah sacları olan esmer güzeli kırmızı dudaklı elma yanaklı bomba mersinliydi.adıda
adı simdilik bizde kalsın .....

[asenkron]

          ÜÇ AY ÖNCE
yer balıkesir ana jet üssünde bir hangar.f16 nın biri bakımda basında teknisyen astsubaylar hararetle calısıyorlar.nihayet mekanik bakım bitiyor.muzaffer bascavus bana astsubay cavus dogan cagırın diyor.az sonra kosturarak gelen dogan selam veriyor komutanının emrini soruyor.ucagın elektronik kontrollerine basla emrini veriyor.astsubay dogan ucagın kontrollerini yaparken .muzaffer bascavus yazık oldu diyor bizim mühendis cocuklara bu ucakların modernisazyonunu yapacak kimse kalmadı bakalım ne olacak diyor.
muhakkak cözmemiz lazım elektronik harp sistemini diyor.
 
.....üssün haber merkezine cok gizli cok ivedi bir mesaj geciliyor.alel acele mesaj üs komutanına iletiliyor.komutan yarbay mustafa mesajı ciddiyet icinde okumaya basladıktan sonra mesajın sonunda yüzü aydınlanıyor.nihayet yapılması gereken bu diyor.
    kısaca mesajın konusu f16 modernizasyonu icin  yeni bir askeri birim olusturulacagı.güvenlik zafiyetine yol acmaması icin secilecek mühendislerin askere alınmasını ve eslerininde ordudan secilmesi gerekliligi üstünde duruluyor.deniyorki bayrak yeni görev yerine ........

mustafa yarbay yazıcıyı cagırıyor görev yazısını yazdırıyor imzalıyor.postasına veriyor tez muzaffer bascavusa ilet.posta kosar adım bakım yapılan hangara giriyor.muzaffer bascavusa selam veriyor.görev yazısını takdim edip selamını verip ayrılıyor.
  emekliligi yaklasmıs olan babacan bascavusumuz dogan diye sesleniyor. dogan emret komutanım `;görev yazın geldi filomuzun bayragı doganım diyor .
hakkını helal et .yeni görevinde basarılar.

[yeraltıcı]

Asenkron arkadaş, tebrik ederim. Güzel bir roman başlangıcı yapmılsın. Devamını bekleriz...

[asenkron]

        ÜC AY ÖNCE yer marmaris deniz üssü
burak reis botu özel bir görev nedeniyle akdeniz sularında seyrediyor.günes ısıkları son öpüslerini denizin dalgalarına kondururken ufuktaki kararma ve alcak bulutlar havanın bozacagına alamet.
    kaptan fırtına öncesi tayfalara son talimatları vermekte.telsiz subayı son hava raporunu kaptana yani gemi komutanına iletiyor.komutanın yüzü eksiyor.büyük bir fırtına ve sis geliyor diyor.
    geminin bu uluslararası sularda seyretme nedeni tübitak tarafından gelistirilen radar ısınlarını emen kaplamanın gercek kosullarda denenmesi amacını tasıyor. bir haftalık yolculuk boyunca diger gemi radarları tarafından görülmediklerini büyük bir gururla test ediyorlar .yapılan plastik kaplama ise yaramıs ve gemi görünmez olmustur.
    asıl bizi ilgilendiren kahramanımız geminin tek kadın astsubayı ayca yıldız dır.kendisi ortaokuldan sonra hayran oldugu beyaz üniformaya sınıf astsubaylıgını kazanarak deniz lisesini bitirmis.burak reis botunda göreve baslamıstır.kendisi bilgisayarı bir piyano zerafetinde kullanır.kırmadıgı sifre bilmedigi bilgisayar dili yoktur.henüz genc yasına ragmen intibak egitimleri sayesinde elektronik ve navigasyon seyir sistemlerinde uzmandır.geminin kademe astsubaylarından birisidir.burak reis botu nasıl filonun bayrak gemisiyse ayca yıldız da geminin bayragıdır.
   askerlikte nasıl iletisim kodlarla saglanıyorsa,bayrak tanımıda sekil ve görünüs olarak farklıdır. bayrak gemisi demek emir komutanın yapıldıgı ana gemi demektir.ayca yıldızda bunun bilincinde devrelerinin onaylamadıgı ve güvenlik sorusturmasından gecmemis birini dahi sevmeyecektir.o gün ve zaman geldiginde kendisine secme hakkı verileceginide bilir.
    dalgalar siddetini arttırmıs küpesteyi döverken tüm mürettebt can yeleklerini giymis halde fırtınayı karsılamaya hazırlanıyordu.
  saatler gecmis gece 3 civarı hava iyice patlamıs ,geminin demir aksamından kütürdüler gelmekte alısık olmayan birinin korkacagı bir manzara olusmustu.
   saat 3 45 civarı gemi büyük bir catırtıyla sallandı. ortalık gündüz gibi aydınladı.geminin radar antenlerine yıldırım düsmüstü.on dakika icinde gemi komutanına hasar raporu verildi.tamiri imkansız bir arızayla karsı karsıya kalmıslardı. kaderin tecellisimidir bilinmez ,görünmezlik testleri icin seyirde olan gemiyi kimse göremedigi gibi onlarda kimseyi göremez olmuslardı.
   acil durum anosları yaptılar fakat fırtına nedeniyle uzak mesafe telsizleri calısmıyor akdenizin ortasında kör ve sagır bir o yana bir bu yana sallanıyorlar.

   gemi komutanı kademe astsubaylarını topladı bir cözüm bulun dedi yoksa bir deniz kazası kacınılmaz olacak seyrettigimiz sular deniz trafiginin en yogun oldugu bölge ve üstüne üstlük siste bir karabasan gibi geminin üstüne cökmeye baslamıstır.....