Anadoluda türlü türlü uygarlıklar hüküm sürmüşlerdir. Hepsininde ölülerini gömme veya yakma şeklinde değişik adetleri veya uygulamaları bulunmaktadır. Genelde Anadolu uygarlıkları ölümden sonraki hayata inanmışlar ve ölülerin zarar görmemesi için bazı tedbirler almışlardır.
Ölü yakma işlemini gerçekleştiren bazı kesimler ölüleri yaktıktan sonra kalan külleri genelde küçük küplere doldurmuş ve bu şekilde küp ile külü birlikte gömmüşlerdir.
Bazı kavimler ise cesedi yakmadan büyük boyutlu küplerin içine koymuş ve bu şekilde cesedi gömmüşlerdir.
Basit mezar dediğimiz durumda ise ölüyü ya toprağın içine olduğu gibi koymuşlar ve üstünü toprak ile veya taştan ağaçtan kapaklar ile örtmüşlerdir.
Gelişmiş olan uygarlıklar ise daha masraflı işlere girişerek kayaları oymuşlar ve ölülerini değerli eşyalar ile birlikte kaya mezarı dediğimiz ya düz bir kaya içine ev gibi oyarak yapmışlar ya da zemin içindeki bir kayaya mahzen şeklinde yaparak mezarı oluşturmuşlardır.
Kaya mezarlarının ilk oluşumları veya fakir mezarları biçimleri ise zemin altı mezarlarıdır bunlar doğal yarıklardan faydalanmışlar doğal kaya altı mağaralardan faydalanmışlar veya kendileri daha az mimari özellik gösteren gösterişi düşük kaya altı oyuklar oluşturmuşlardır.
Bazı durumlarda ölüler açılan kuyuların içine atılmış ve üstleri basit bir biçimde kapatılmıştır.
Tuğla ve kiremit kullanılarak yapılan basit sanduka tarzı mezarlarada rastlanılmaktadır.
Daha zengin kesimler için ise mermerden tabut şeklinde zenginliğine göre oymaları bulunan lahit mezarlar yapılmıştır, burada da fakir olanların ki hemen belli olmakta ne oyma ne mermer görülmektedir. basit taştan yapılmış sade lahitler göze çarpmaktadır.
Makamı daha yüksek lider konumunda ki kişiler ve aileleri için ise büyük uğraşı gerektiren tümülüs dediğimiz yapay tepeler daha önceden yapılmış olan mezarların üstlerine toprak ve çakıl doldurularak yapılmıştır.Bunların girişlerini bulmak tecrübe gerektiren bir iştir. tepe yükseklikleri içinde bulunan kişinin konumu ile doğru orantılıdır. Ne kadar yüksek ise kişi o kadar yüksek mevkidedir. İçleri bir ya da iki odadan oluşan bu tepeler anadoluda hemen hemen her yerde görülmektedir.